20 Temmuz 1969'da Apollo 11 görevi için Ay'a iki astronot indi. Ancak 52 yıl sonra bugün bile insanlar, komplo iddialarını tartışıyorlar. Peki, Ay’a gerçekten inildi mi? Yoksa yansıtılanlar kurgudan mı ibaret?

Astronotlar Neil Armstrong ve Buzz Aldrin'in tarihi Ay yürüyüşünden yıllar sonra bile, bunun asla olmadığı ve ABD hükümeti tarafından planlanan bir aldatmaca olduğu konusunda ısrar eden insanlar var. Astronotların insanlık için attığı dev adımlar, Ay’da değil Hollywood stüdyolarında geçekleşmiş olabilir mi? Her şey Bill Kaysing adında bir adam ve “Amerika'nın 30 milyar dolarlık dolandırıcılığı”  broşürüyle başladı.

Apollo 11 Görevi

Apollo 11'in birincil amacı; Başkan John F. Kennedy tarafından belirlenen ulusal bir hedefi tamamlamaktı. Mürettebatlı bir şekilde Ay'a iniş yapmak ve Dünya'ya geri dönmek. Bu görev için üç astronot seçildi; Buzz Aldrin, Neil Armstrong ve Michael Collins. Programda yaklaşık 400.000 kişi çalıştı ve o dönemde 25 milyar dolarlık bir maliyet vardı.

Apollo 11; güçlü bir roket (Satürn V), Apollo komuta ve hizmet modülünü, Ay'a inecek olan ekli Ay modülünü taşıyordu. Plan, Ay'a doğru yola çıkmadan önce gerekli olmayan tüm donanımı Dünya'nın yörüngesine fırlatmaktı. Armstrong ve Aldrin Ay modülüne girip Ay'ın yüzeyine inerken, Collins komuta ve hizmet modülünde kaldı.

Ay Yolculuğu

Ay'a giden yolu gösteren infografik, Apollo 11 görevi sırasında yer kontrolü ile ilgili iletişim sorunları yaşadı. Ve bilgisayardan mürettebatın daha önce hiç duymadığı bir alarm mesajı duyuldu. Bu dijital sorunlara rağmen, 20 Temmuz 1969’da Neil Armstrong Ay'ın yüzeyine adım atan ilk kişi oldu. 20 dakika sonra ise Buzz Aldrin ikinciliği aldı.

Ay’a İniş

Buzz Aldrin ve Neil Armstrong, Ay modülünün dışında iki saatten fazla zaman harcadılar, yüzeyden örnekler topladılar, fotoğraf çektiler ve bir dizi bilimsel deney yaptılar. Ay keşiflerini tamamladıktan sonra, ikili komuta ve hizmet modülüne başarıyla kenetlendi. Armstrong ve Aldrin, Ay’ın yüzeyinde 21 saat 36 dakika geçirdiler. Armstrong'un tüm Dünya basını tarafından yayılan sözleri ise tarihe geçti. "Benim için küçük, ama insanlık için büyük bir adım."

Ay'a İniş Komplo Teorilerinin Kaynağı Nedir?

Ay’a iniş komplo teorileri arkasındaki baş figür Bill Kaysing, roket motorları yapan bir şirketin çalışanıydı. 1969'daki ilk Ay inişinden sonra Kaysing, ABD'nin böyle bir görev için teknolojiyi henüz geliştirmediğini iddia ederek saçmalık olarak nitelendirdi. 1976'da, Ay'a Hiç Gitmedik: Amerika'nın Otuz Milyar Dolarlık Dolandırıcılığı adlı bir kitabı kendi kendine yayınladı. Hükümetin Ay’a inişi taklit ettiğini ve bunu 51. Bölge'deki bir stüdyoda çektiğini iddia etti. 1976 Gallup anketine göre, Amerikalıların yaklaşık %28'i Ay’a inişin sahte olduğunu düşündü. Bu düşünceyi tetikleyen başlıca iddialar;

Dalgalanan Bayrak

İnişlerin sahte olduğuna dair en temel argüman Ay üzerinde dalgalanan Amerikan bayrağı olarak bilinir. Bazı fotoğraflarda rüzgârda sallanıyor gibi görünüyor. Ay'da rüzgar yokken bu nasıl olabilir?

Bu iddia, NASA ekipmanı ve Ay fiziğinin çeşitli yanlış anlamalarına dayanmakta. Bayrak aslında hiç kıpırdamıyor. Direğin tepesindeki yatay çubuk, bayrağı açılmış halde tutar. Bu, rüzgarda asılı kalmasını engelliyor gibi görünmesini sağlar. Çırpınan bir etki mevcut durumda ancak Ay'daki zayıf yerçekimi bayrağı hareket ettirecek kadar güçlü durumda değil. Bayrak sallanmadı. Sadece iki astronot ona dokunduğunda ve onu yere sapladığında hareket etti. Astronotlar bayrakları Ay'ın yüzeyine diktikten ve biraz el salladıktan sonra bayraklar hareketsiz duruma geçtiler. Ve günümüze dek hareketsiz durumda kaldılar.

Fotoğraflar ve Videolar

Bir diğer yaygın iddia, birçok fotoğrafta görünen artı işaretlerinin bazen fotoğraflardaki nesnelerin arkasında görünmesi. Fotoğrafı çeken kameradan kaynaklanan bu artıların görünmesi, görüntüler gerçek olsaydı imkânsız olurdu. Bu da birinin onları stüdyoda yaptığını düşündürüyor. Ancak burada Dünya üzerinde yapılan testler, parlak bir şekilde aydınlatılan nesnelerin artı işaretlerini daha soluk gösterdiğini kanıtladı. Bu görüntüler kopyalandığında veya tarandığında ayrıntıların bir kısmı tamamen kaybolur ve belirli çekimlerde artı işaretinin nesnenin arkasında olduğu efekti verilir.

Videolarda astronotların Ay'ın düşük yerçekiminde hareket ediyormuş gibi görünmesini sağlamak için “bungee” koşu takımı veya ağır çekim fotoğrafçılığın kullanıldığı iddia ediliyor. Hatta filmi Stanley Kubrick'in yönettiğini öne süren taraflar oldu. Bu fikirler MythBusters TV şovu tarafından teste tabi tutuldu ve kesin bir şekilde çürütüldü. Programın sunucularından biri olan Plait, "Astronotlar ağır çekimde stüdyoda çekilseydi, kol hareketleri de yavaşlardı. Ancak videoda öyle olmadığını görebilirsiniz," diyor.

Gölge ve Işık

Bazı Apollo 11 görüntülerinde Ay'da paralel olmayan gölgeler kendini gösteriyor. Bu durum, komplo teorisyenlerinin sahnelerin bir stüdyoda çekildiği gibi birden çok açıdan aydınlatılmış olması gerektiğini iddia etmelerine yol açıyor. Ancak Ay’ın düz olmayan yüzey topografisi, ince eğimlerin üzerlerine düşen gölgelerin, cismin görünen yönünün gölgesini önemli ölçüde değiştirmesi bu durumların çoğunu açıklar. Diğerleri ise perspektiften kaynaklanır.

Aldrin'in Ay Modülü'nün gölgesinde dururken parlak bir şekilde aydınlatıldığı fotoğraflar stüdyo komplosunu destekledi. Ay yüzeyi güneş ışığını yansıtır. Bu, dolunayda hava karardıktan sonra dışarı çıkan herkes için açık olan bir gerçek. Astronot gölgede olsa bile, beyaz uzay giysisi ışığı yansıtır. Aldrin’i çevreleyen arazinin parlak ışığı onu görünür kıldı.

Yıldızlar

En popüler komplo argümanlarından biri, Apollo fotoğraflarında asla yıldız olmaması. Dünya'nın ışık kirliliğinden ve puslu atmosferinden bağımsız olarak, tüm astronotların görüntülerinde binlerce yıldız görmeyi beklersiniz. Ay'a yapılan tüm insanlı görevler güneşli gündüz saatlerinde gerçekleşti. Bu; yıldız ışığının, fotoğraflarda görünemeyecek kadar sönük olduğu bir saat. Yani yıldızların Ay'ın çok parlak yüzeyine karşı verdiği savaşı kaybettiği anlamına geliyor.

İnsanlar Hala Ay İle İlgili Komplo Teorilerine İnanıyor Mu?

Yakın tarihli bir YouGov anketi, İngiliz halkının %16'sının hala Ay'a inişin sahte olduğuna inandığını ortaya koydu. 1970'lerin ortalarından beri var olan bu fikir; ABD hükümetinin uzay yarışını kazanma ihtiyacından ve halkı Vietnam Savaşı'ndan uzaklaştırmak istemesi gibi çeşitli nedenlerle öne sürülmüştü. Bazı reddedilmez kanıtlar ile çoğu iddia çürütülse de bu konu halen sohbetlerimizde kendine sıkça yer buluyor.

Nasıl Emin Olabiliriz?

Apollo Ay görevlerinden 8400 kamuya açık fotoğraf, binlerce saatlik video çekimi, bir yığın bilimsel veri ve tüm havadan karaya konuşmaların tam metinleri ve ses kayıtları mevcut. Apollo astronotlarının Dünya'ya getirdiği 382 kilogram Ay taşına bile sahibiz. Bu kayaların, dünya çapındaki bağımsız laboratuvarlar tarafından Ay'a ait olduğu doğrulandı. Komplo teorilerini çürüten son kanıt ise 52 yıl önce Apollo 11 tarafından Ay’a kurulan basit bir alet. Bugün hala çalışır durumda ve üzerindeki lazerleri yansıtmamıza, Ay’a olan mesafeyi santimetreye kadar ölçmemize izin veriyor. Ay'ı ziyaret etmeseydik bunu yapmamız mümkün olmazdı.

Ay’a iniş komplo teorileri eskisi kadar inandırıcı değil. Ancak, ana akım medya anlatılarına yönelik artan şüphecilik seviyesi ve sahte haberlerin dev sosyal medya platformlarında hızla yayılmasıyla birleştiğinde popülerliğini korumaya devam ediyor. YouTube, diğer platformların yanı sıra bu tür videoların para kazanma özelliğini devre dışı bırakarak ve bu videoların üstüne Apollo Uzay Programı'nın resmi sayfasına giden bir bağlantı ekleyerek komplo teorilerini destekleyen içeriğin yayılmasını engellemeye çalışıyor. Ancak Ay’a iniş komplo teorilerinin veya başka herhangi bir komplo teorisinin yakın zamanda ortadan kalkması pek olası değil.

Kaynaklar

https://www.nasa.gov/mission_pages/apollo/missions/apollo11.html

https://www.bbc.com/news/world-us-canada-48911106

https://www.theguardian.com/science/2019/jul/10/one-giant-lie-why-so-many-people-still-think-the-moon-landings-were-faked


BENZER YAZILAR

Eski Kulağı Kesiklerden : Vincent van Gogh

Değeri öldükten sonra anlaşılan, 19. yüzyılın en büyük ressamlarından Vincent van Gogh’un kendi kulağını kesme sebebi ile ilgili türlü rivayetleri içinde barındıran hayat hikayesini ele alacağız.

Hattuşa Antik Kenti

Hitit İmparatorluğu’nun yüzyıllar boyu varlığını korumuş başkenti Hattuşa’nın tarihi.


Paylaş