Türkiye’nin ilk bira fabrikası olan, İsviçreli Bomonti kardeşlerin kurduğu Bomonti Bira Fabrikaları’nın dönüşümü ne zaman, nasıl oldu?

İstanbul’un göbeğinde, insanların yemyeşil bir bira bahçesinde buluşup sosyalleştiği bir vaha hayal edelim. İsviçreli Adolf ve Walter Bomonti kardeşler, günümüzden 130 yıl önce bu hayali gerçekleştirmişler.

Bomonti Bira Fabrikası’nın Tarihi

İstanbul’un Şişli ilçesine bağlı Feriköy, Osmanlı Dönemi’nde ilk ve en büyük sanayi tesislerinin yer aldığı bir bölge, aynı zamanda İstanbul’un en eski semtlerinden biriydi.

1888 yılında sarayın buz müteahhidliğini yapan Adolf ve Walter Bomonti kardeşler, devlet yönetimine olan yakınlıklarının da yardımıyla işlerini ilerletmek istediler. Buhar ile Müteharrik Birinci Arpa Suyu Fabrikası kurmak ve sanayi buzu imal etmek için ruhsat aldılar. Böylece 1890 yılında Osmanlı’nın modern bira üretim teknolojisine sahip ilk bira üretim tesisi olacak olan Bomonti Bira Fabrikası için hazırlıklar başladı.  

Bomonti Bira Bahçeleri

“1930'lu yıllarda ortaya çıkıyor bomonti bira bahçesi. halkın bir araya geldiği, sosyalleştiği mekanlar. İnsanlar o yıllarda bu bira bahçelerine gidiyordu, yeşil alanlarda toplanıyorlardı. Hafta sonu, güzel havalarda, insanlar şehrin sokaklarına girmek istemez. İnsanlar bugün de böyle havalarda adalar’a, kilyos’a, şile’ye giderler. O yılların açık havası hemen bu Galata’nın arkasındaki kırsal kesim, Bomonti Bira Fabrikası’nın olduğu yer. Çoluk çocuk bir araya gelirler yeşil alanlarda, 1930lu yıllarda bir arada yaşama kültürünü oluştururlardı. bira fabrikası, bir araya gelme, birlikte yaşama… Bakın fotoğraflara insanlar gayet şık, bir düğüne gider gibi. En iyi kıyafetlerini giyip tıraş olup giderlerdi.

Bomonti Bira Bahçesine İstanbul’daki tüm şairler, yazarlar, tiyatrocular, ressamlar, heykeltraşlar hepsi giderdi. Tüm İstanbullu sanatçılar Bomonti bahçesinden geçmiştir.

Beyoğlu’na yakın oluşu, Taksim-Tatavla tramvayının oraya gidişi, ulaşımın ortaya çıkışı, İstiklal Caddesi’nden geçiyor ve oraya kadar gidiyordu, İstanbul’a yakınlığı, yeşil bir alan oluşu…. Sait Faik, Orhan Veli… Nereye gidelim? Bomonti. Orada toplanıyoruz. Bugünkü gibi randevulaşmaya da gerek yok. Masalarda, bir başka aydın insanı görüp sohbet edebilirdiniz. Hava da güzel, güzel insanlar da var, hafta sonu orada geçirilirdi.”  Sunay Akın

Bomonti Bira Bahçelerinde İstanbullu bir aile.

Bomonti Bira Fabrikası’nın bira bahçeleri kısmı,1960’lara kadar İstanbulluların en gözde mekanlarından biriydi. İstanbul için o dönem ve sonrasında bira bahçeleri, parklar gibi yeşil alanda sosyalleşme mekanlarının öncüsü oldu. Her yaştan insanın şık kıyafetlerle hazırlanıp geldikleri, piknik yapar gibi ahşap masalarda herkesin yaptığı farklı yemekleri paylaştığı bir sosyal vaha oldu.

Bir zaman sonra, ticari politikalar nedeniyle fabrika el değiştirdi. 1938 yılında Tekel’e geçti, sonra yıllarca işlevsiz kaldı ve ardından Efes Pilsen devraldı. Günümüzde ise bir çok farklı mekana ev sahipliği yapan bir kompleks.

Bomonti Bira Fabrikası’ndan Bomontiada’ya

50’li yıllarda, farklı dini inançlara ve etnik kökenlere sahip insanların bir arada yaşadığı Feriköy’de, Bomonti Bira Bahçesi ziyaretçilerinin büyük çoğunluğu Rum, Ermeni, Gürcü, Yahudi ve Süryani kesimdi. 90’larda ise, zamanla değişen insan popülasyonundan dolayı ziyaretçi profili de değişime uğradı. Günümüzde en çok beyaz yakalılar, üst gelir grubu ve öğrencilerin uğrak mekanı haline geldi.

Fabrika binaları ve bira bahçesi en son geçirdikleri restorasyonla beraber Bomontiada adını aldı. Bomonti kardeşlerin İstanbullulara armağan ettiği açık alanda bir araya gelme kültürü bugün Bomontiada’da devam etmekte. Yeme, içme, eğlence amaçlı açık ve kapalı mekanlarının ve Ara Güler Müzesi’nin bir arada bulunduğu bir kompleks haline gelen Bomontiada, eskiden var olan yeşil bahçelerini kaybetse de, şehrin ihtiyacı olan kültür ve yaşam döngüsüne katkısını sürdürmekte.

 

Kaynaklar:

Zat, Vefa, Bomonti Bira Fabrikası, Dünden Bugüne İstanbul Ans., Cilt 2

Tümertekin, Erol, (1967), İstanbul'da bir sanayi bölgesi: Bomonti, Baha Matbaası, İstanbul

https://xxi.com.tr/i/kente-acilmak-isteyen-sahne

https://www.konseptprojeler.com/bomontiada

https://140journos.com/bomonti


BENZER YAZILAR

Palo Santo Ağacı

Güney Amerika'da yetişen bu ağaç, yüz yıllardan beri şamanlar tarafından kullanılıyor. En yaygın kullanım biçimi bir parçasının yakılarak tütsü gibi kullanılması.

Whatsapp’a Yeni Özellik: Emojilerle Tepki Verme

Whatsapp'a emojilerle tepki verme özelliği geldi. Kullanımı ve detayları bu yazıda.


Paylaş