Paul Gahlinger’ın 2001 yılında yayımlamış olduğu Illegal Drugs adlı kitabında uyuşturucunun tarihinin ilk insanlara dayandığı bilgisi yer alır. Bazı bitkilerin rahatlama ve mutluluk hissi uyandırdığını keşfeden ilk insanlardan günümüze uyuşturucu hayatımızda bulunuyor. Kullanan veya kullanmayan herkesin de etkilerinin farkında olduğu bu zararlı maddenin insanlarda nasıl bir etki bıraktığı eskiden tam olarak bilinmiyordu.
Büyük tartışma konusu olan bu durum, 1969 yılında Gerald Deneau tarafından yapılan bir deney ile açıklığa kavuşturuldu. Ancak bu deneyin amacı deneyin sürecinden daha masum ve basit kalıyordu. Maymunlar üzerinde yapılan, zalimce ve etik dışı olmakla kalmayıp psikoloji dünyasındaki en dehşet verici deneylerden biri olarak anılan Deneau deneyini sizin için araştırdık.
Deneau Deneyi Nedir?
Bir kez kullanıldıktan sonra bile insanlarda fiziksel ve ruhani etki bırakan uyuşturucu maddeler, her zaman büyük soru işaretleri oluşturuyordu. Bunun üstüne 1969 yılında Gerald Deneau ve iki bilim insanı arkadaşı (Yanagita ve Seevers) yıllardan beridir etkilerinin merak edildiği uyuşturucuyu anlamak adına bir deney yapmaya karar verdi.
Deneyin temeli tek bir soruya dayanıyordu: Kullananları bağımlısı hale getiren bu zararlı madde insanlar üstünde tam olarak ne gibi sonuçlar doğuruyordu?
Deney için maymunlar denek konumundaydı. Amaç maymunların bağımlılık geliştirip geliştirmeyeceklerini, geliştirirlerse de etkilerinin nasıl olacağını anlamaktı.
Maymunların her biri hijyenik kalabilmeleri için altı açılabilen kafeslere yerleştirildi. Bu kafeslerin her birinde ayrıca iki buton bulunuyordu. Birinci buton ile maymunlara birbirinden farklı dört şekilde enjekte edilebilen uyuşturucu veriliyordu. İkinci buton ise uyuşturucuyu veren birinci butona basıldığı zaman çıkan sesi veriyordu. Yani kısaca sadece ses veren, sahte buton konumundaydı.
Araştırmacıların maymunlara verdiği uyuşturucu maddeler son derece tehlikeli olanlardan oluşuyordu. Kokain, metamfetamin ve amfetamin gibi maddeler bunlardan bazılarıydı.
Dört farklı şekilde gerçekleştirildiğini söylediğimiz enjeksiyon işlemi şu şekildeydi:
- Birinci durumda maymun tamamıyla kendi isteği ile butona basıyordu.
- İkinci durumda otomatik bir zamanlayıcı yardımıyla belirli zaman aralıklarında enjeksiyon işlemi gerçekleştiriliyordu.
- Üçüncü durum birinci ile ikinci durumun beraber kullanılmasından oluşuyordu. Olur da maymun belirlenen süre içerisinde birinci butona basmazsa otomatik enjeksiyonun olduğu ikinci durum harekete geçiriliyordu.
- Dördüncü ve son durum ise maymunun yoksunluk ihtiyacını gidermek için fazla uyuşturucu almasını engellemek adına bulunuyordu. Maymunun kendisine planlanandan fazla enjeksiyonda bulunup ölmesin diye bu seçenekte bir zamanlayıcı yer alıyordu. Zamanlayıcı ile maymunun yüksek doza maruz kalması engellenmiş oluyordu.
Deneau Deneyinin Sonuçları
Deney yaklaşık olarak yedi ay sürdü. Toplamda 27 hafta gibi bir zamanda süreç tamamlandı. Bu süreçte birbirinden etkili olan çeşitli uyuşturucu maddelere maruz kalan maymunların her biri uyuşturucu bağımlısı haline geldi. Bağımlı hale gelen maymunların gösterdiği tepkiler ise tüyler ürperticiydi.
- Bir kısmı kaçma girişimlerinde bulundu. Bu girişimleri sırasında da kollarını dirseğin ters yönüne doğru kırarak fiziksel zarar aldılar.
- Amfetamin bağımlısı haline gelen bir maymunun halüsinasyon gördüğü gözlemlendi. Bu maymunlardan bir tanesi halüsinasyonların etkisiyle parmaklarını kopardı. Yine halüsinasyon etkisiyle bir başka maymun ise vücudundaki tüyleri yoldu.
- Kokain bağımlısı haline gelen bir maymunda iskelet kaslarının kişinin isteminin dışında ani ve sert bir şekilde kasılmasına sebebiyet veren konvülsiyon nöbetleri gözlemlendi.
- Birden fazla çeşit uyuşturucu maddeye maruz kalan maymunlar ise yüksek dozdan dolayı öldü.
- Fiziksel olarak yaşamına devam eden maymunlar maalesef ruhsal olarak bitmişti. Normal maymunlarla kıyaslandığında daha farklı hareketler sergiledikleri fark edilen maymunların hayatları bir deney uğruna cehenneme çevrildi.
Deneylerde Hayvan Deneklere Yer Verilmesi
- Günümüzde de halen laboratuvarlarda hayvanların denek olarak kullanılması kesin bir şekilde eleştirilen ve desteklenmeyen bir durum. 2001 yılında Zogby International’ın yapmış olduğu bir anketin sonuçları hayvanlar üstünde yapılan deneylere olan karşıtlığı ortaya koyuyor. İnsanların yararına diyerek şempanzelere acı çektirilmesini dehşet verici olarak nitelendiren Amerikalıların %54’ü ve araştırmalar uğruna hayvanların ölüme mahkum edilmesine karşı olan %64’ü ile de bu duruma karşıtlığını gizlemiyor.
- Son zamanlarda daha fazla şirketin cruelty-free etiketi ile hayvan deneklere son vermesi veya sağlık sektörünün de daha fazla insan deneklere yönelmesi ile durum biraz daha kontrol altına alınmaya başlandı.
- Nisan 2021’de yayınlanan ve hayvanların denek olarak kullanılmasının nasıl bir şey olduğunu bir tavşanın ağzından kısa bir animasyon filmi ile gözler önüne seren #SaveRalph etiketiyle de büyük yankı uyandıran Save Ralph, hayvanlar üzerinde yapılan deneylere kesinlikle dur denilmesi için güzel bir proje oldu.
Maymunlara yapılan eziyetten dolayı etik açıdan çok tartışmalara sebep olan Deneau deneyi ilginizi çektiyse eğer yine hayvanlar üzerinde yapılan bir başka deney olan Seligman deneyi hakkındaki yazımızı da okuyabilirsiniz.
Kaynaklar
Gahlinger, P. (2004). Illegal drugs: A complete guide to their history, chemistry, use, and abuse. New York, NY: Penguin.
https://yesilgazete.org/hayvan-deneyleri-en-yakin-akrabalarimiz-laboratuvarlarda-yagmur-ozgur-guven/
BENZER YAZILAR
Haftanın Gelişmeleri 13-19 Eylül 2021
Marvel'ın Emmy'deki ilk başarısı, 28. Altın Koza Film Festivali, iPhone 13'ün satış fiyatları, Instagram'ın yeni özelliği ve İstanbul'da metro simgesinin değişmesi ile ilgili haftanın güncel haberleri.
Bennu Asteroidi Nedir, Neden Önemli?
NASA neden binlerce astreoid arasından Dünya’dan 320 milyon km uzaktaki Bennu isimli bu taşa bir uzay aracı gönderdi?