Eleven Women House, Mimar Mathias Klotz’un tasarladığı Şili’de kumlu bir yamaçta bulunan yazlık bir konuttur. 2200 metrekare arsa üzerine inşa edilen 486 metrekarelik bu evde, ebeveynler, çocuklar ve arkadaşlar özellikle yaz aylarında birkaç haftaya kadar uzayabilen tatiller yapıyor, hafta sonlarını birlikte geçiriyorlar.

Eleven Women House’un oldukça dikkat çekici ismi ise, evin sahibi çiftten geliyor. Bu çift boşanıyor ve başkalarıyla tekrar evleniyorlar. Yeni geniş ailelerinde, yaşları 8 ila 18 arasında değişen 11 kız çocuğu bulunuyor. İşte evin ilgi çekici ismi de buradan geliyor. Hem ilginç ismi, hem de mimari tarzıyla son on yılın ilgi çekici eserleri arasında yerini alıyor.

11 Kadın Evi'nin Tasarımı

Ev, Pasifik Okyanusu’nun muhteşem manzarasına sahip ve oldukça dik bir şekilde sahile doğru iniyor. Bu nedenle tasarım 3 seviyede geliştirilmiş. Misafir odası dahil tüm odalar denize bakıyor. Aynı zamanda geniş yüzeyine rağmen hacminde yerel düzenlemelerle, topoğrafik koşullar tarafından keskin bir şekilde kısıtlanan sahanın, sayısız engelini çözmeyi amaçlıyor. Ortaya çıkan hacim ve yerleşik yüzey, ortaya çıkabilecek en yüksek değerin bu olduğunu gösteriyor.

1. Seviye: Toprak Priz

Doğrudan bahçeye ve havuza merdivenle açılan, ortak bir alana ev sahipliği yapan, iki tuvalet, oyun ve televizyon odasının bulunduğu yer.

2. Seviye: Zemin Kat

Odaların ve 3 adet banyonun bulunduğu katta, aynı zamanda farklı aileler için 2 oturma odası bulunuyor.

3. Seviye- Ana Kat

En üst düzeyde bulunan katta, ana yatak odası, bir salon, yemek odası, misafir tuvaleti, mutfak bulunuyor.

Ana kat terası. Çatı terasına çıkan merdivenler arka planda görülüyor.

Aşağıdan bakıldığında ev, iç kısımları üç farklı seviyede eklemlenmiş olarak, buradaki hacimlerin dikkatli bir çalışmasını ortaya koyuyor.

İnce çelik halatlar, çatı terasının betonarme döşemesinden zemin kat ve ana katı birbirine bağlayan merdiven basamakları, süreklilikle iniyor. Ev, askıya alınmış bir yürüyüş yolu ile yere sabitlenmiş durumdadır.

Çıplak beton, yatay olarak yerleştirilmiş yüzey formların deseniyle bir ahenk oluşturuyor.

Kullanılan Malzemeler

Tüm kalıplama, onu programın geri kalanından ayırt etmek için dikey olarak düzenlendiği ana oda dışında, yatay çam tahtası kullanılarak yapılmış.

İç zeminler, betonun çıplak bırakıldığı tavanlarda olduğu gibi, kesintisiz bir yüzey oluşturulabilen mermer karolardan oluşuyor. İç bölme duvarları beyazdır. Okyanusa bakan büyük pencerelerin ışık ve manzarayı kanıtladığı gibi, yapısında cam kullanılmış. Mimar, batı tarafında daha küçük ve kanatlı pencereler kullanmayı tercih etmiş.

İç bölmelerle kombin edilmiş bazı çeliklerde veya kapanan terasların içindeki ve dışındaki merdivenlerin korkuluklarında da cam kullanılmış. Kullanılan malzemeler, Mimar Mathias Klotz’un üzerinde durduğu önemli nokta olan süreklilik olgusunu gözler önüne seriyor. Konutta yer alan banyo kapıları dışında, iç kapıların çerçevesi bulunmuyor ve tüm iç kapılar tavana kadar ulaşıyor. Bu şekilde hem zemin hem de tavanlarda ulaşılmak istenen süreklilik etkisi arttırılmış oluyor.

Çevre Düzenleme

45 derecelik bir eğime sahip olan bu alandaki peyzaj, doğal sulu meyveler ve  çevrede bulunan diğer egzotik türlere dayalı olarak bu kıyıdaki doğal bitki örtüsünü geliştirmeye yönelik oluyor. Bu alandaki sirkülasyon ve erişilebilirlik o kadar olağanüstü ki, beton banklar, merdivenler ve yürüyüş yollarıyla bir bütünlük sağlanıyor.

Her ne kadar mimarisi ve doğal konumuyla olağanüstü bir yapı da olsa, kötü hava koşullarında da ürkütücü olmayı başarabilen tasarımlar arasında yerini almayı başarıyor.

KAYNAKLAR

https://en.wikiarquitectura.com/building/eleven-women-house/

https://www.domusweb.it/en/architecture/2007/07/31/the-house-of-the-eleven-women.html