Eskiden yasaklanmış olan, bugün bir kült haline gelmiş beş kitabın hikayesi.

Şimdilerde klasik haline gelmiş ve birçok ödüle layık görülmüş bu kitapların eskiden hangi şartlarda yazıldığını, yasaklarla nasıl başa çıktığını ve bugüne geliş hikayelerini araştırdık. 

Bin Dokuz Yüz Seksen Dört - George Orwell

1984’ün ilk basımı

“Bilinçleninceye kadar asla başkaldıramayacaklar, ama başkaldırmadıkça da bilinçlenemezler.”

George Orwell tarafından yazılan roman ilk defa 1949 yılında basılmıştır. Kitabın ilk adı “The Last Man in Europe-Avrupa’daki Son Adam”dır.  İngiliz Edebiyatı’nın ilk ve en ünlü anti-ütopik eserlerinden biridir.

Roman distopik bir dünyada geçer. Tek parti yönetiminde, propaganda ve beyin yıkama yöntemleriyle hayatı manipüle edilen bir halk anlatılmıştır. Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, yöneticiler dışında kimsenin özel hayatının olmadığı, insanların düşüncelerinin bile izlenebildiği bir dünyadır.

Kitaptaki düzende merkezi tek partiye bağlılığını göstermesi için insanın gerekirse akla aykırı olanı bile doğru kabul etmesi gerekir.

Josef Stalin, kitaptaki alay edilen kişinin kendisi olduğunu düşündüğü için 1950 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nde kitap yasaklanmıştır.

ABD ve İngiltere’de ise antikomünizm ve cinsellik içeriğinden dolayı yasaklanmıştır.

Orwell “Romanımda sosyalizme bir saldırı kastetmedim ama merkezileştirilmiş ekonominin yol açabileceği bozukluklara değindim. Kitabın konusunun Britanya'da geçmesi İngilizce konuşan ırkların doğuştan diğerlerine göre daha üstün olmadığını ve karşı konulmadığı takdirde totalitarizmin herhangi bir yerde zafer kazanabileceğini vurgulamak içindir.” açıklamasıyla suçlamaları reddetmiştir.

Kitap 1984 yılında beyaz perdeye uyarlanmıştır.

 

“Savaş barıştır, özgürlük köleliktir, cehalet kuvvettir”

 

Bülbülü Öldürmek- Harper Lee

Bülbülü Öldürmek romanının ilk basımı

Harper Lee tarafından 1960 yılında yazılan kitap yayınlandığı anda satış rekorları kırmıştır. Aynı zamanda Modern Amerikan Edebiyatı eserleri arasında girmiş ve 1961 Pulitzer Edebiyat Ödülü’nü kazanmıştır.

Bülbülü Öldürmek 1962 yılında beyazperdeye aktarılmış ve Oscar ödülüne layık görülmüştür.

Bülbülü Öldürmek, Scout ismindeki genç bir kızın gözünden anlatılmaktadır. Avukat olan babasına ABD'de asılsız bir iddiayla yargılanan bir zenciyi savunma görevi verilmiş, bu yüzden de babası kasabanın geri kalanıyla ters düşmüştür. Bu konu üzerinden ABD’nin güneydoğu eyaletlerindeki ırkçılık anlatılmıştır.

''İstediğin kadar saksağanı vur vurabilirsen ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır.''

1930'larda Bülbülü Öldürmek romanı, ırkçılığı ve eşitsizliği ele alıp küfür içerdiği için yasaklanmıştır. Aynı zamanda Indiana bölgesinde bulunan bir okul, 1981 yılında kitabı “başarılı bir edebiyat kisvesi altında kurumsallaşmış ırkçılığı” temsil ettiğini öne sürerek yasaklamıştır.

Don Kişot- Miguel de Cervantes

 

Don Kişot’un ilk bölümünün 1605 tarihli ilk baskısı.

Miguel de Cervantes Saavedra tarafından 17. yüzyılın başında İspanya'da yazılan Don Kişot, Batı edebiyatının klasikleri arasında yer alır. Ayrıca modern romanın ilk örneği olarak kabul edilir. Yazar kitabı hapishanede kaleme almış ve bu eseri sayesinde tüm dünyada tanınmıştır.

İki bölümden oluşan kitabın konusu çağın şövalye hikâyelerinden etkilenen Alonso Quijano etrafında döner. Alonso, Don Kişot adını alarak şövalyelik taslar. Fakat daha sonra her şeyin aslında zihninde tasarlandığını öğrenir. Köyüne döner, deliliği sona erer ve böylece ölür.

“Şimdi lütfen söyleyin bakalım, elinde olmadan deli olan mı, yoksa bilerek delirenler mi daha akıllıdır?”

İspanyol engizisyonu tarafından “hayırseverliğin değersiz kılınması” nedeniyle yasaklanmıştır. Daha sonra Don Kişot'un bazı kısımları sansürlenerek basılmıştır. İspanya'da ancak 19. yüzyılda eksiksiz olarak yayımlanabilmiştir.

Fransız sanatçı Gustave Doré'nin 1863 yılında yaptığı Don Kişot resmi

 

Gazap Üzümleri- John Steinbeck

Gazap Üzümleri’nin ilk basımı

Amerikalı yazar John Steinbeck tarafından 1939 yılında yazılan roman 1940 Pulitzer Ödülü’nü almıştır ve aynı yıl sinema uyarlaması yapılmıştır.

Kitap ekonomik zorluklar nedeniyle Amerika, Oklahoma’daki evlerini Kaliforniya’ya gitmek üzere terk etmek zorunda bırakılan çiftçi Joad ailesinin hikâyesini anlatır. ABD'deki fakirliğe ve eşitsizliğe vurgu yapar. 

“Açlığı, yalnız kendi büzülmüş midesinde değil, çocuklarının da büzülmüş karınlarında duyan bir adamı nasıl korkutabilirsiniz?"

Roman Kaliforniya'da tarım şirketlerinin baskısıyla ve yöre insanını küçük düşürdüğü gerekçesiyle 1990 yılına kadar halk kütüphanesine girememiştir. Kitapta göç eden Joad ailesinin varış yeri olan Kaliforniya’nın Kern ilçesinde de,  insanlar yapıtı müstehcen ve karalayıcı bulduğu için yasaklanmıştır.

Aynı zamanda hem romanın yazarı hem de uyarlama filmin yönetmeni komünizm yanlısı eğilimleri olduğu iddiasıyla Amerikan Karşıtı Faaliyetleri İzleme Komitesi'nde soruşturmaya uğramışlardır. Ayrıca uyarlanan film Josef Stalin'in emri ile 1940 yılında Sovyetler Birliği'nde de yasaklanmıştır.

 

Madame Bovary- Gustave Flaubert

Madame Bovary’nin ilk basımı

1856 yılında Gustave Flaubert tarafından yazılan roman, Realizm akımının ilk ve en önemli örneklerindendir.

Kitap, doktor olan Charles Bovary'nin yüksek idealleri ve lüks tutkusu olan karısı Emma Bovary'nin, yaşamının tekdüzeliğinden sıyrılmak için girdiği durumları ve yaşadığı çeşitli gayrimeşru aşk ilişkilerini konu alır.

Madame Bovary 1949 yılında sinemaya uyarlanmıştır.

Baş karakter Emma Bovary'nin sergilediği davranışlar, o dönemde büyük yankı uyandırmış ve bu yüzden yazar Flaubert uzun yıllar boyu çeşitli eleştiri ve suçlamalara maruz kalmıştır.

“Toplumun mahkûm etmediği bir tek duygu var mı?

Roman Fransız halkının ahlaki değerlerine saldırdığı gerekçesiyle yasaklanmış, yazarı Flaubert ahlak ve dine aykırılık nedeniyle yargıç önüne çıkartılıp yargılanmıştır. Davada kitabın amacı “evlilikte aldatmayı yüceltmek, ahlaksızlık, dinsel ögelerle inanç konusunda kuşkular yaratmak” olarak öne sürülmüştür.

Dava sırasında namus cellâdı kadının kim olduğu sorulduğunda, Falubert’in verdiği "Madam Bovary, c'est moi! (Madame Bovary benim!)” yanıtı meşhurdur.

 

Kaynaklar:

https://tr.wikipedia.org/wiki/Madame_Bovary

http://www.sabitfikir.com/?q=dosyalar/dunyadan-pek-mustehcen-manzaralar

https://www.wannart.com/yasakli-kitaplar-ve-yasaklanma-nedenleri/

https://tr.wikipedia.org/wiki/Bin_Dokuz_Y%C3%BCz_Seksen_D%C3%B6rt

http://www.sabitfikir.com/dosyalar/yasakli-kitaplar-1984

https://www.wannart.com/yasakli-kitaplar-ve-yasaklanma-nedenleri/

https://tr.wikipedia.org/wiki/Harper_Lee

http://libidodergisi.com/en-cok-yasak-getirilen-klasik-romanlar/

https://tr.wikipedia.org/wiki/Don_Ki%C5%9Fot

http://dipnotkitap.net/ROMAN/Don_Kisot.htm

https://tr.wikipedia.org/wiki/Yasakl%C4%B1_kitaplar_listesi

http://libidodergisi.com/en-cok-yasak-getirilen-klasik-romanlar/

http://mentalfloss.com/article/18750/10-classic-books-have-been-banned


BENZER YAZILAR

Ümit Yaşar Oğuzcan Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri

Aşk temalı şiirleri, içinde tutamadığı cümleleri ve melankoli ruh yapısıyla Türk Edebiyatı'nın sevilen şairi.


Paylaş