Yaklaşık 1500 yıllık Galata Kulesi’nin yüzyıllar içerisinde değişen işlevi ve geçirdiği restorasyonlar.

Ayasofya’dan 9 yıl önce inşa edilmiş ve bugün 1492 yaşında olan Galata Kulesi için, İstanbul’un en eski simgesi diyebiliriz. Galata semtinde yer alan ve tepesindeki seyir terasına çıkıldığında İstanbul Boğazı ve Haliç’i panoramik olarak seyredebildiğimiz Galata Kulesi, 6. yüzyıldan beri farklı imparatorlukların tarihine tanıklık ederek varlığını sürdürmekte.

Galata Kulesi, tarih içinde varlığını sürdürürken farklı işlevlerde kullanıldı. Hapishane oldu, gözlem kulesi oldu, askeri amaçlarda kullanıldı. Sonrasında bugün olduğu gibi seyir terası ve restoran gibi turistik fonksiyonlara ev sahipliği yaptı. Yüzyıllar geçse de halen şehrin kalbinde olan kule, üstlendiği işlevler değişirken görüntüsünde de değişimler geçirdi. Taştan gövdesi neredeyse aynı kalırken kulenin çatısı sıklıkla değişti. Galata Kulesi’nin yıllar içindeki değişimini incelemeden önce, kısaca tarihine göz atalım.

İşgal günlerinde Galata Kulesi.

Galata Kulesi’nin Geçmişi

Bizans İmparatoru Anastasius tarafından 528 yılında Fener Kulesi işleviyle inşa ettirilen Galata Kulesi, dünyanın en eski kulelerinden biri.

Kule, 1204 yılındaki 4. Haçlı Seferi sırasında büyük ölçüde tahrip oldu. 1348 yılında Cenevizliler tarafından yığma taşlarla yeniden inşa edilerek Galata surlarına eklendi. Böylece o dönemde kentin en büyük binası ünvanına kavuştu. 1453’te İstanbul’un fethiyle beraber yönetimi Osmanlı İmparatorluğu’na devrolan Galata Kulesi, Osmanlı’nın en parlak ve de en bunalımlı dönemlerine tanıklık etti.

Fotoğraf: Atatürk Kitaplığı

Cenevizliler döneminde İsa Kulesi (Christea Turris), Bizanslılar döneminde ise Büyük Burç (Megalos Pyrgos) olarak adlandırılan Galata Kulesi, Türkler ile beraber bugünkü adını aldı.

1445-1446 yılları arasında yükseltilen Galata Kulesi neredeyse her yüzyılda bir yenilendi, tadilat gördü. 16. yüzyılda Hristiyan savaş esirlerinin barınağı olarak kullanıldı. Sultan III. Murat döneminde müneccim Takiyüddin tarafından burada bir rasathane kuruldu, fakat 1579’da kapatıldı.

Hezarfen Ahmet Çelebi’nin ahşap kanatlarıyla uçuşunun gravürü.

1638 yılında, IV. Murat döneminde Hezarfen Ahmet Çelebi tahtadan kanatlarını sırtına takarak Galata Kulesi’nden bir uçuş denemesinde bulundu. Gerçek mi yoksa bir halk efsanesi mi olduğu halen tartışılan bu serbest uçuşta Çelebi’nin Galata Kulesi’nden Üsküdar’a kadar, 3358 metre boyunca uçtuğuna inanılıyor.

Yangınlarla büyük zarar gören Galata semti ve çevresi için kule 1717’den itibaren yangın gözetleme amacıyla kullanıldı. Yangın olduğunda davul çalınarak semte haber verilirdi. III. Selim döneminde çıkan bir yangında Galata Kulesi’nin büyük bir kısmı hasar aldı. Onarılan kule 1831 yılında yeniden yandı. 1875 yılında çıkan bir fırtınada külahı devrildi. 1965-1967 yılları arasında gördüğü restorasyon ile kule çatısı bugünkü görünümünü aldı.

Galata Kulesi’nin Geçirdiği Dönüşüm

Tarihi boyunca önce gövdesi, yüksekliği ve ardından çatısındaki büyük değişiklikler, Galata Kulesi’nin silüetini sıkça değiştirmiş.

Çok eski yıllarda da bugünküne benzer sivri bir külahı olan Galata Kulesi 1875-1964 yılları arası incelendiğinde kulenin tepesi üst üste daralan katlardan oluşuyordu. 1960’lardan sonraki restorasyonda, yaklaşık 100 yıl boyunca külahı olmayan kuleye eski görünümüne benzer bir külah eklendi.

Galata Kulesi’nin 1967 yılındaki bu restorasyonunu gerçekleştiren Mimar Köksal Anadol’dan restorasyona dair bir not:

Kulenin külahı ,daha doğrusu –şimdiki restoran katından sonrası- tarih boyunca beş-altı defa değişmiş… Ben 1966 restorasyonunda, kulenin sahip olduğu mimari ögeleri de göz önüne alarak II. Mahmut dönemi silüetini projelendirdim. 

...

Külahın proporsiyonuna gelince…  600 yıllık strüktürü o günün koşullarında fazla zorlamak istemedik. Külaha –daha da geriye giderek – III.Selim dönemi formu da verilebilirdi… Ancak bu takdirde Kule üstten iki katını kaybedecek , daha alçak ve tıknaz bir görünüme bürünecekti. Bu noktalar da irdelenerek, bugünkü sonuca varılmıştır.”

 

Kaynakça:

http://mimdap.org/2010/10/bir-landmarkyn-tarih-ycinde-dedhithimi/

https://tr.wikipedia.org/wiki/Galata_Kulesi


BENZER YAZILAR

Atina Akademisi ve Akademia

Platon’un Akademia’sı ve kökleri ona dayanan Atina Akademisi’nin tarihi, mimarisi ve önemi.

Tarihteki Kahinler ve Kehanetleri

Geçmişten günümüze ilgi odağı olan kahinliği, kahinlerin hayatlarını ve kehanetlerini sizlerle paylaşıyoruz.


Paylaş