Ele verilmeyeceğini düşünerek yazdığı cinayet romanı, kitabı okuyan dedektiflerin gözden kaçırmadıkları ayrıntılarla ortaya çıktı ve sonucunda tutuklanmasına neden oldu.

Amok

Cinnet anlamına gelen adıyla 2003 yılında yayınlanan eserdir. Aşk, cinayet ve kıskançlık üzerine kurulu olan eserin sahibi Krystian Bala’dır. Polisiye yazarı olan Krystian Bala, gazetede okuduğu bir cinayet haberinden oldukça etkilenerek “Amok” adını verdiği romanı kaleme alır. Cinayeti anlatan romanda işkenceler sayfalar boyunca ve ayrıntılarıyla yer almaktadır. İlk çıktığı zamanlarda çok fazla satılmamıştır. Polonyalı okuyucuları romana kilitleyen şey işkencelerin anlatımı ve detayları değildir. Romanda verilen mesajın önemli olmasıdır. Verilen mesaj; hayatta her istediğini elde etmiş olan insanların bile aşk ve ihanet döngüsünde ölümün ve öldürmenin tuzağına düşmeleridir.

Yazarın kariyerindeki yakaladığı bu başarı ve eserin Polonya’da liste başında yer alması sıradan okuyucuların ilgisini çekmekle kalmadı, dikkatli okuyucular arasında dedektiflerde vardı. Bu dedektiflerden birinin dikkati romandaki cinayetin daha önce işlenen faili meçhul cinayete benzediğini ortaya çıkarmıştır.

Kitabın Konusu

Konusu aşk, kıskançlık ve cinayet olan eserde bu üçgene esir olan üç kişiden birinin hayatını mahvettiğini düşündüğü diğer kişiyi ağır işkencelerle öldürmesi ele alınmaktadır. İşkencelerin anlatımı detaylı olarak her sayfada yer almaktadır.

Romanda yapılan işkenceler ve aşağılamalarla aç bırakılan kurbanın sonunda elleri ve ayakları bağlanıp nehre atılmasıyla son bulmaktadır. Elleri ve ayakları arkadan bağlı olan kurban acılar içinde ölmektedir.

Kitapta Yer Alan Olayın Gerçek Hikayesi

Evli olan Bala, bir gün eşinin kendisini aldattığını öğrenir. Dariusz Janiszewski adında bir adamla birlikte olduğunu gören Bala, eşinin itiraf etmesi için baskı yapmaya başlar. Krystian Bala Dariusz’u telefonla dahi arayarak sıkıştırır. Bu durum ise daha sonraları telefon kayıtlarında ortaya çıkmıştır. Bu olayın peşini bırakmayan Bala, bir gün Dariusz Janiszewski’yi çalıştığı otelde takip ederek işten çıkışında eve doğru giderken kaçırır. Dariusz’u depoya kapatan Bala, ellerini ve ayaklarını bağlayarak 4 gün boyunca sistematik şekilde işkenceler uygulamıştır. Vücudunda yanık ve kesik izleri olan Dariusz, 4 gün boyunca susuz kalmıştır ve yemek yememiştir. Açlıktan ve kan kaybından ölmek üzere olan Dariusz’u bulunduğu yerden çıkaran Bala, yakınlarda olan bir göle elleri ve ayakları bağlı olarak atmış ve Dariusz boğularak can vermiştir.

Olayın Çözümlenmesi

Bu olay gerçekleşip polisler cesedi bulduklarında yapılan tüm araştırmalara rağmen bir kanıt bulamamışlardır. Daha sonraları faili meçhul olan bu cinayet televizyonlarda yer almıştır. Uzak Doğu’dan televizyon programını arayan bir kişinin ise cinayetin çözülmesinin pek mümkün olmadığını dile getirmiştir. Bu arayan kişinin ise daha sonraları Krystian Bala olduğu ortaya çıkmıştır.

Kitabı okuyan dedektiflerden birinin dikkatiyle olayın 2000 yılında işlenen bir cinayete ne kadar benzediği görülmüştür. Polise gelen kaynağı belirsiz bir ihbar ile cinayet dosyası yeniden açılmıştır. İhbar da cinayetten 3 yıl sonra yayımlanan Amok adlı kitabın incelenmesi önerilmiştir. Kitabı inceleyen müfettişler ise okuduklarıyla şok olmuştur. Çünkü kitapta sadece katil ve polisin bilebileceği detaylar yer almaktadır. Soruşturmada öldürülen iş adamıyla Bala’nın eski eşi arasında bağlantı olduğunun belirlenmesiyle şüpheler yazar üzerinde yoğunlaşmıştır. Sorguya alınan yazar, polise verdiği ifadede cinayetle ilgili detayları basına yansıyan haberlerden öğrenmiş ve geri kalan kısımları kafasından kurgulayarak yazdığını belirtmiştir. Kanıtların yeterli olmaması nedeniyle salınmıştır.

Ancak olayın peşini bırakmayan müfettişler soruşturmaya yön verecek birçok bilgi edinmiştirler. Tekrardan soruşturmaya alınan Bala, kendisinin yalan makinesine bağlanmasını talep etmiştir. Sonuçta dalgıçlığından kaynaklanan nefes alma becerisiyle yalanlarını ustaca yöntemle gizlemiştir. Tüm bu yöntemlere ve çabalara rağmen 2008 yılında 25 yıl hapse mahkûm edilmiştir.

Krystian Bala Kimdir?

1973 yılında doğmuş Polonyalı yazar ve fotoğrafçıdır. Felsefe eğitimi almıştır. Spor yapan ve denizlerin tutkunu olan Bala, profesyonel bir dalgıçtır.

Özetle

Yazar bu eseri yazdığında yakalanmayacağını düşünmüştür ancak okurların dikkatinden kaçmayan ayrıntılar yazarın cinayetini ele vermiştir. Bu eserin basında bir anda patlama yapması ve hikayenin kurgu değil gerçek bir olaya dayanması okurların üzerinden büyük bir etki yaratmıştır. Kitabın kötü bir hikayesi olmasına rağmen okurun ilgisini çekmiş ve etkilemiştir. Krystian Bala’nın yazdığı roman, yok satmıştır.

Kaynaklar

https://www.hurriyet.com.tr/dunya/cinayet-romani-yazari-cinayetten-tutuklandi-7060224

https://www.yenisafak.com/dunya/agir-roman-61313

https://en.wikipedia.org/wiki/Krystian_Bala

http://www.bbc.co.uk/turkish/fooc/story/2007/09/070908_fooc_hungary.shtml

https://www.senbildiye.com/isledigi-cinayeti-yazan-polisiye-yazari-krystian-bala/


BENZER YAZILAR

Günümüzde Felsefeye İhtiyacımız Var mı?

Bu yazımızda, bir zamanlar felsefenin içerisinde yer alan fizik, matematik, sosyoloji, psikoloji gibi disiplinlerin felsefeden ayrı birer dal haline gelmesiyle felsefenin günümüzde ne işe yaradığı sorusu üzerinde durduk.


Paylaş