Milano, Kuzey İtalya'da modanın, sanatın, estetiğin ve kültürün kalbi olarak bilinmektedir. Bilinen tarihi M.Ö. 200'lere ve Roma hakimiyetine dayanmaktadır. Stratejik konumu nedeniyle bir ticaret merkezi olan Milano, aynı zamanda Hristiyanlık dini açısından da çok önemli bir kent olmuştur.
Moda hayatına yön veren yapısının yanında ülkenin en az Roma kadar kültürünü de yansıtan bir şehir olan Milano, Leonardo Da Vinci'nin, 1482 yılında, yaşadığı şehir olan Floransa'yı terk ederek geldiği kenttir.
Leonardo Da Vinci, İtalya'da doğmuş, Avrupa'nın Rönesans devrinde dünyaya gelmiştir. Rönesans döneminin en önemli kişilerinden biridir. En önemli eserleri Mona Lisa (1503-1507) ve Son Akşam Yemeği'dir (1495-1497). Rönesans sanatını doruğa ulaştırmış, yalnız sanatçı özelliği ile değil çeşitli alanlarda yaptığı araştırmalar üzerine yaptığı buluşlarıyla da tanınan Da Vinci, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük sanatçılarından ve dehalarından biridir ve 2. milenyumun adamı seçilmiştir. Gelin birlikte Da Vinci İzinden Milano'ya bir göz atalım.
Leonardo Da Vinci Meydanı ve Heykeli
Milano'da, Piazza Del Duamo'da Galleria Vittorio Emanuele'nin hemen yanında sessiz, sakin bir meydan olan Da Vinci Meydanı, aynı zamanda Leonardo'nun heykelinin de bulunduğu bir meydan. Meydanın hemen karşısında La Scala mevcut. La Scala İtalya'nın, hatta tüm dünyanın en büyük opera salonlarından biri. 1778 yılından beri aktif olarak kullanılıyor. Opera izlemek niyetinde olanlara biletlerin çok pahalı olmasına rağmen anında biletlerin bittiğin belirtmek isteriz.
Leonardo Da Vinci Bilim ve Teknoloji Müzesi
Ünlü sanat ve bilim insanı olan Da Vinci'nin doğumunun 500. yılı şerefine açılan Leonardo Da Vinci Bilim ve Teknoloji Müzesi'nde sanatçının eserlerinden yola çıkarak oluşturulan dünyanın en kapsamlı makine koleksiyonu sergilenir. Müze Via San Vittore'de bulunuyor. Müze 1947'de teknoloji müzesine dönüştürülüp, 1953 yılında ise ziyarete açılmıştır.
16. yüzyılın başlarında Olivetan rahipleri için inşa edilen manastırın düzenlenmesiyle oluşturulan müze daha ilk bakışta tüm tarihi dokusunu hissettiriyor. Müzede gezdikçe bilimin ve teknolojinin bir şerit gibi geçtiği tarihi kronolojisine tanık oluyorsunuz. Müzenin birinci katındayken karşımıza çıkan Regina Margherita makinesi 1800'lerde ipek fabrikasında dokuma ve aydınlatma amacıyla kullanılan buhar jenetarödür. Bu cihaz aynı zamanda buhar gücünden elektirik elde etmenin dünya üzerinde sembolü niteliğindedir.
Müzenin ikinci katı ise tamamen uzay temalı olarak şekillendirilmiştir. Bu katta ziyaretçiler Sovyet kozmonotların kullandığı araçlar ve aksesuarların yanı sıra Ay'dan getirilen taşa kadar görülecek ilginç metaryallere şahit olabilirler. Bu müzenin sonunda bilime, teknolojiye ve en sonunda Leonardo Da Vinci'ye hayran olabilirsiniz. Müzenin giriş ücreti ise 10 Euro.
Navigli Kanalı
Milano'nun neredeyse en aktif ve canlı bölgesi olan Navigli bölgesinde Leonardo Da Vinci tarafından ulaşımı kolaylaştırmak adına açılan kanal günümüzde hala kullanılıyor ve birçok bar işletmesi de yoğun olarak bu bölgede mevcut. Navigli bölgesinin bu kadar yoğunlukta olmasının nedeni ortasında su kanalı bulunması elbette. Türkler kadar İtalyanlar da deniz, göl farketmeksizin su bulunan her yere işletme ve caddeleri çoğaltma görevini üstlenirler.
İtalyanlar özellikle aperativo (iş sonrası atıştırmalığı ve içkisi) için geliyorlar ve o saatlerde bu bölge ekstra kalabalık oluyor. Geceleri cıvıl cıvıl olan bu şahane yer İtalya gezinizde gidebileceğiniz turistik bir yer.
Santa Maria Delle Grazie
Leonardo Da Vinci tarafından çizilen eser olan Son Akşam Yemeği'ne ev sahipliği yapması ile bilinen kilise, 1466-1490 yılları arasında inşa edilmiş olan Rönesans mimarisinin en çarpıcı eserlerinden biridir. Kilise Guiniforte Solari başkanlığında inşa edilmiş sonraki yıllarda Rönesans mimarlarından Bramente tarafından eklemeler yapılmıştır.
Da Vinci eserini bu kilisenin duvarına yapmıştır ve çok büyük olmasıyla bilinen eser yemekhane kısmının tüm duvarını kaplamış durumdadır. 15. yüzyılda Milano Dükü Lundovico Sforza'nın isteği üzerine yapılmış olan duvar freski, Hristiyan inanışına göre Hz. İsa'nın Romalı askerlerce tutuklanmasından bir gün önce havarileriyle yediği son akşam yemeğini aktarıyor. UNESCO tarafından Dünya Miras Listesi'nde yer alan Son Akşam Yemeği yıllardır ayakta durması sebebiyle yıpranmış ve hassaslaşmış olsa da günümüze kadar gelmiş durumda. İtalya'ya gittiğinizde kesinlikle görmeniz gereken kiliseye giriş 10 Euro.
Sforzesco Kalesi
Milano'nun ana cazibe noktası olarak kabul edilen kalenin yapımı 15. yüzyıla dayanmaktadır. Sforza ailesinin mabedi sayılan kale 1904 yılında restorasyonu tamamlanmış, daha sonra müzeye dönüştürülmüştür. Bu tarihten itibaren kale, sanat koleksiyonlarına ev sahipliği yapmaktadır. Kültürel ve tarihsel içerikleri barındıran ve 7 farklı müzeye yer veren kalenin içerisinde Leonardo'nun Sala Delle Asse adlı duvar resmi yer almaktadır. Müzeye giriş ücreti ise 10 Euro.
Leonardo Da Vinci'nin birçok kültürel ve bilimsel eserler bıraktığı, şahane bir sanat ve kültür merkezi olan Milano'ya İtalya seyahetinizde uğramanızı tavsiye ediyor, sizin için harika bir geçmişe yolculuk olacağına inanıyoruz.
Kaynakça
https://www.prontotour.com/Discover/Kent_Milano.aspx
https://gezimanya.com/milano/gezilecek-yerler/leonardo-da-vinci-bilim-ve-teknoloji-muzesi
https://www.tarihlisanat.com/son-aksam-yemegi/
https://blog.campandtravel.com/gezilecek-yerler/milano/140
https://oitheblog.com/2016/03/02/milano-gezi-rehberi-bildiginiz-italyadan-biraz-farkli/
BENZER YAZILAR
Baharat Denince Akıllara Gelen İlk Mutfak : Hint Mutfağı
Baharatın bolca kullanıldığı Hint mutfağının en popüler baharatları, özel çeşnilerle hazırlanmış yemekleri
İzlanda’da Çekilmiş Film ve Dizi Sahneleri
İzlanda'nın sahne olduğu filmler ve yerleri: Black Mirror, Interstellar, Oblivion, Game of Thrones, Rogue One ve Walter Mitty'nin Gizli Yaşamı.