Bir grup masum çocuğun konuşma bozukluğu yaşamasına sebep olan ve bunu bilerek yaptıkları için "Monster Study" adı verilen deney ile deneyin sahibi Wendell Johnson hakkında bilgiler.

20. yüzyılın başlarında kekemelik, çok sık rastlanılan bir konuşma bozukluğuydu. Neden olduğu bilinmeyen bu sorun o dönem psikologların ilgisini epeyce çekiyordu. Çocukluğunda bu bozukluktan mustarip olan ve bu nedenle de konuşma terapisti olan Dr. Wendell Johnson, yüksek lisans öğrencisi olan Mary Tudor ile beraber kekemeliğin sebebini bulabilmek için bir deney gerçekleştirdi. 1939 yılında yapılan, masum çocukların mental sağlığını ve konuşma becerisini sözde bilim adına yok eden bu deneyin detaylarını araştırdık.

Wendell Johnson Kimdir?

Wendell Johnson

16 Nisan 1906 yılında Amerika’da dünyaya gelen psikoloğun hayatı hakkında çok da bir şey bilinmiyor. Beş-altı yaşlarındayken kekelemeye ve yüksek lisans eğitimiyle beraber psikoloji alanında çalışmaya başladığı bilgisi dışında hayatını kekelemeyi çözmeye adadığı bilinir. Bu alanda yaptığı çalışmalardan dolayı çalıştığı Iowa Üniversitesi’nin konuşma ve işitme merkezine kendisinin ismi verilmiştir. 1965 yılında kalp krizi geçirerek vefat etmiştir.

Monster Study Deneyinin İşleyişi

Monster Study Deneyi

Kendisi de aynı sıkıntıyı yaşamış bir insan olarak Johnson, kekeme sorununun sebebini öğrenmek için araştırmalara başladı. Araştırma dört soruya dayanıyordu:

Deney için bir gazi yetimhanesinden 22 tane çocuk seçildi. Bunların 10 tanesi “kekeme” , 12 tanesi ise “normal konuşmacı” etiketli çocuklardı. Bu çocukları sözde bir konuşma terapisine katılacaklarına ikna ederek deneye kattılar. Johnson’ın gözetiminde öğrencisi Mary Tudor tarafından işleyen süreç bu şekilde başlamıştı.  

Kekeme olan çocuklar grup 1A ve 2A, diğerleri ise grup 1B ve 2B olarak dört farklı gruba ayrıldı. Grup 1A ve 1B grubundaki çocuklara “kekeme” oldukları söylenirken, “Bu şekilde konuşacaksanız eğer hiç konuşmayın. İnsanların dediği gibi kötü konuşuyorsunuz.” Gibi cümlelerle de etiketi desteklediler. 2A ve 2B grupları ise “Konuşmanızda bir sıkıntı yok. İyi konuşuyorsunuz.” Gibi cümlelerle etiketlendirmenin doğruluğunu teyit ettiler.

Monster Study

İlk gerçekleştirilen ziyarette Johnson, o dönemlerde popüler olan “kekemelik beyindeki bir dengesizlikten kaynaklanır” teorisini kontrol etmek istedi. Örneğin solak doğmuş bir birey sağ elini kullanıyorsa eğer kekeme olabilir denildiği için çocuklarda da bu araştırıldı. Sonuca göre de her grupta solak ve sağlak bireyler olduğu gözlemlendi. Bu şekilde de bu popüler teori, ilk aşamadan konuşma ile el kullanımında bir bağlantı olamadığı kanıtlandığı için çürütüldü.

Sonrasında gerçekleştirilen ziyaretlerde ise deneyin asıl amacına ithafen konuşma terapileri düzenlendi. Her çocuğa atanmış olduğu etiketlerine göre cümleler sarf edildi. Haftada bir yapılan bu ziyaretlerde kekeme gruplarına her seferinde negatif, normal konuşmacı gruplarına pozitif yorumlar yapılıyordu.

Deney gün geçtikçe öylesine acımasız bir hal almaya başlamıştı ki “normal konuşmacı” olup “kekeme” etiketi almış 1B grubuna gerçekten kekeme olan bir çocuğun ismini verip onun gibi olmak isteyip istemediklerini bile sormuşlardı.

Monster Study Deneyinin Sonuçları

Özetle,

Yaşları beş ile on beş arasında değişen bir grup çocuğun hayatını cehenneme çeviren bu deney ile Johnson, kekemeliğin genetikten ziyade çevresel faktörlerden ve travmalardan etkilendiği kanıtlamış oldu.

Çocuklarda bırakacağı etkiyi tahmin etmelerine rağmen deneyi yaptıkları için yapılan araştırmaya “Monster Study” adı verildi.

Etik açıdan bu deneyle benzer olan Küçük Albert Deneyi ve Milgram Deneyi hakkındaki yazılarımızı da okuyabilirsiniz.

Kaynaklar

https://uh.edu/ethicsinscience/Media/Monster%20Study.pdf

https://www.nytimes.com/2003/03/16/magazine/the-stuttering-doctor-s-monster-study.html

https://en.wikipedia.org/wiki/Monster_Study


BENZER YAZILAR

Jo van Gogh Bonger: Van Gogh Tablolarının Ardındaki Kadın

Van Gogh'un eserlerinin bugüne taşınmasını sağlayan kadın Jo van Gogh Bonger kimdir?

NFT (Non-Fungible Token) Nedir? NFT ve Sanat

Non-Fungible Token (NFT) ve sanat ile bağlantısı nedir? Nasıl bu kadar popüler oldu?


Paylaş