Alışılmışın dışında bir aşk hikayesi anlatan Oscar ödüllü Eternal Sunshine of the Spotless Mind filmi incelemesi ve karakter analizi.

Eternal Sunshine of the Spotless Mind, Türkçeye çevrilmiş haliyle Sil Baştan, yönetmenliğini Michel Gondry’in yaptığı, senaryosunu Michel Gondry, Charlie Kaufman ve Pierre Bismuth’un yazdığı, başrolünde Jim Carrey ve Kate Winslet’in yer aldığı, 2004 yapımı, Oscar ödüllü, romantik bilim kurgu filmdir.

Sil Baştan Fragman

Sil Baştan Filmi Konusu

Joel (Jim Carrey) ve Clementine (Kate Winslet) 2 yıl süren beraberliklerinin ardından ilişkilerini sonlandırmaya karar verir. Clementine, hafızadan istenmeyen olayların silinmesine dayalı bir prosedür uygulayan şirket olan Lacuna şirketine gider ve bu ilişkiyi, yaşananları ve Joel’i unutmak istediğini söyler. Teker teker anılarını sildiren Clementine, Joel ile karşılaştığında gerçekten onu tanımaz. Clementine’ın böyle bir prosedür uyguladığını öğrenen Joel ise, aynı prosedürü uygulamak için Lacuna şirketine gider. Bu şirket, ikiliyi buluşturan ortak alan olarak nitelendirilebilir. Ancak Joel, anılarını sildirmeye başladıktan sonra büyük bir pişmanlık yaşar ve kendi beyni içinde kaçmaya başlar. Biz film boyunca, ikilinin yaşadığı anlara, bu kaçışa ve yönetmenin sürrealist bakış açısına şahit oluruz.

Sil Baştan Filmi Karakter Analizi

Joel, sıkıcı olarak nitelendirilen, durağan bir hayatı olan, atacağı birçok adımda kararsız ve aslında Clementine’dan oldukça farklı bir karaktere sahiptir. Clementine, son derece enerjik ve kendi içinde yaşadığı, dışarı yansıtmamaya çalıştığı psikolojik sıkıntıları dışında son derece kendinden emin görünen bir karakterdir. Joel’in aksine oldukça heyecanlıdır. Birbirlerini unutmadan önce onları buluşturan Montauk, ikisinin zıtlığını birleştiren noktaydı. Joel’in, "Sanırım geri dönmeliyim, ya buz kırılırsa?’’ dediği sahnede, Clementine’dan şöyle bir cevap aldı; "Buz çatlamayacak kadar kalın’’.

Bu diyalog, Clementine’nın enerjik ve her anını doyasıya yaşamaya çalıştığı anlarına Joel’i ilk çekişlerinden biriydi. Ayrıca film boyunca değişen saç rengi bize ilişki evrelerini de yansıtıyor. İlk tanıştıklarında yeşil, ilişkilerinin en tutkulu döneminde kırmızı saçla ve ilişkileri kötüleşmeye başladıkça soluk bir kırmızıyla karşımıza çıkan Clementine, en kötü döneminde mavi saçla, karşımıza çıkıyor.

Sil Baştan Film İncelemesi 

Filmin başında gördüğümüz ve ikilinin yeniden tanıştığını anladığımız o tren sahnesi, aslında ikisinin de yalnızlığını metafor haline getirmiş sahnedir. O sahnede de bu yalnızlığı bozan dışa dönük karakterimiz olan Clementine olmuştur. Joel, kendi içine kapanık bir tip olduğunu belli eden siyah kıyafetleriyle trende otururken, Clementine rengarenk bir şekilde karşısındadır. Joel’in içine kapanıklığının ve aslında sıkıcı yaşadığı hayatının nedenini, yine Clementine sayesinde onun bilinçaltına yani çocukluğuna indiğimizde görüyoruz.

Birbirlerini sildirdikleri halde onları tekrar tanıştıran bu güç neydi? Birbirlerine bu kadar zıtken ve aslında sadece hayatlarından değil, zihinlerinden de birbirlerini silmek isterken niçin tekrar bir araya geldiler? Bu aşk mıydı, yoksa bilinçaltının gücü müydü?

Film bizi, mutsuz bir başlangıçtan mutlu bir sona doğru götürürken, bittiğinde bu sorular cevapsız kalıyor.


BENZER YAZILAR

Kağıttan Hayatlar

Seyirciye sunulduğundan beri gündemden düşmeyen Kağıttan Hayatlar filminin yönetmeni, konusu ve tüm oyuncu kadrosu. ''Nerede bu iyi anneler?''

Oh Captain! My Captain! Dead Poets Society Film İncelemesi

Türkçeye "Ölü Ozanlar Derneği" olarak çevrilen, verdiği öğretiler ile eğitimin sadece akademik bilgilerden oluşmadığını gösteren ve kendi sesimizi bulmamızda yardımcı olacak filmin eleştirisi


Paylaş