Anlatım teknikleriyle okura ulaşmayı amaçlayan Peyami Safa ve okura yalnızlığı ikilemlerle anlatarak okuru içine çekmeyi başaran Yalnızız kitabı.

Peyami Safa Kimdir?

1899 yılında İstanbul’da doğmuştur. Babası Şair İsmail Safa’dır. Hayata atılımı küçük yaşlarda başlamıştır. Kendi kendini yetiştiren Peyami Safa’nın düzenli bir öğrenim hayatı olmamıştır. Posta Telgraf Nezaretinde çalışan Safa, öğretmenlik ve gazetecilik yapmıştır. Yazılarıyla hayatını kazanmış ve 15 Haziran 1961 yılında İstanbul’da ölmüştür.

İlk hikâyelerini, kardeşi İlhami ile Yirminci Asır ismiyle çıkardığı akşam gazetesinde yayınlamıştır. Fikir adamı, romancı ve polemikçi olarak Nazım Hikmet Ran, Nurullah Ataç, Zekariya Sertel, Muhsin Ertuğrul, Aziz Nesin gibi önemli isimlerle polemiğe girmiştir.

Eserlerinde ve yazılarında medeniyet buhranlarını, Doğu-Batı meselelerini, madde- metafizik zıtlıklarını, toplumsal yozlaşmaları, ahlaki çöküşleri anlatmıştır.

Yalnızız Kitabı

İlk basımı 1951 yılında yapılan eser bir prolog ve üç bölümden meydana gelmiştir. Eserde zaman 1940 ya da 1950’li yıllar olduğu tahmin edilmekte ve İstanbul’da yaşayan bir aydınla diğer insanlar arasındaki çatışmayı ele almaktadır.  

Peyami Safa’nın roman tekniğine özel dikkat gösterdiği eserlerin başında gelir. Safa, kitaptaki Samim karakteri aracılığıyla insanlığa yeni ve kendince bir dünya tasavvuru ve bir kurtuluş reçetesi sunar. Bu manada romanın kendine özgü ideolojik bir kimliği vardır. Eserin başlığında belirten yazar, mutlak olanın “Yalnızlık” olduğunu vurgulamaktadır.

İnceleme

Eserin temasında modernleşmenin etkisiyle kendisine yabancılaşan, kalabalıklar içinde bile yalnızlığı yaşayan, iç çatışmaları ve vicdanıyla sürekli boğuşma halinde olan ve onu huzura erdirecek anlamdan/ maneviyattan uzak olan modern insanı anlatmaktadır. Yazar eserinde materyalist düşünce ve yaşayış biçiminin, insanı insan yapmakta olan özelliklere, onun özüne, yaradılış amacına hizmet etmekte olan manevi yönüne hâkim olmasını şiddetle eleştirerek evrensel anlamda insanlığın bu zihniyetten bir an önce kurtulup Allah’a yaklaşmasını telkin etmektedir.

Yalnızız Kitabında Kullanılan Anlatım ve Okurda Yarattığı Etki

Eserin başlarında adı söylenmeyen daha sonradan Samim olduğu anlaşılan bir adamın sevgilisinin yalan söylemesinin üzerine yaşadığı duygular bilinç akışı yöntemiyle anlatılmaktadır. Psikolojik tahlillerin yoğun olduğu eserde insanın içinde yer alan iki ayrı dünyayı simgeleyen benliklerin çatışması esas alınmıştır.

Romanın felsefi bir alt yapısı vardır ve temel meselesi dip zıtlıktır. Dip zıtlık, okura uzun bir şekilde izah edilerek felsefi anlamda bilgi verilmiş; diğer taraftan da roman figürleri kişilik özellikleriyle somutlaştırılmıştır. Peyami Safa’nın karakterleri anlatımıyla Meral, maddeci zihniyete sahip günümüz insanın temsilcisi olarak kurgulanmıştır. İç çatışmanın hiç görülmediği Samim karakteri ise ideal insan modelinin kurgusal dünyadaki sembolüdür. Bu sayede okur Samim’de kendini görecek veya onu model alacaktır. Fakat Samim’de var olan türlü gariplik ve eksiklikler okuru, ideal insanın kim olduğu noktasında sorgulamaya itmektedir.

Yalnızız Kitap Özeti

Samim, Besim ve Mefharet babalarının servetiyle mutlu bir hayat sürmekte olan üç kardeştir. Mefharet, kocasını genç yaşta kaybetmiş ve çocuklarıyla, ağabeyi Samim ve erkek kardeşi Besim ile oturmaktadır. Olay örgüsü Mefharet’in kızı olan Selmin’in Paris’te yaşayabilmek için annesine ve dayılarına karşı adını söylemediği birinden hamile kaldığı yalanını söylemesiyle başlar. Kızının kimden hamile olduğunu öğrenemeyen Mefharet, fenalıklar geçirerek yaşanılan olaylar karşısında şüpheci kimliğe bürünür. Bu şüpheci kişilik, kızını hamile bırakanın ağabeyi Samim olduğunu düşündürür ve bu şüphesini Besim ile paylaşır. Besim rahat tavrını takınarak bunun asla olmayacağını düşünür ama Mefharet, kızı ile Samim’in hareketlerinden şüphesini arttırmaktadır.

Samim’in yazdıkları ve okuduklarında gizli bir dünya ve bir kadından bahsetmesi Mefharet’in düşüncelerini düşünce olmaktan çıkarır ve kesin karar haline getirir. Besim’in de bu şüphelere düşmesiyle Mefharet’in şüphelerini gidermenin tek yolu vardır; Samim’in odasına giderek Simeranya’yı okumaktır.

Besim ve Mefharet’in odaya girip kilitli dolabı açarak Simeranya’yı okumaya başlamasıyla Samim’in defterinde Simeranya adında kurduğu hayali bir dünyadan ve aşkından bahsettiğini görmüşlerdir. Bunu okuyan Mefharet, bu aşkın kendi kızı olduğuna inanır. Ablasının bu düşüncesine inanmayan Besim ablasının düşüncelerini değiştirmeye çalışır.

Olay Selmin’in söylediği bu yalanla ilerlerken işin aslı; Selmin’in nişanlısı olan Ferhat’a karşı annesinin sergilediği tutumdur. Annesi tarafından küçük düşürülen nişanlısı için intikam almak isteyen Selmin böyle bir yalana başvurmuştur. Samim’in ise gerçekten de kızı yaşında bir sevgilisi vardır ama bu Meral adında hoppa ve hırslı bir genç kadındır.

Selmin’in okuldan arkadaşı olan Meral ile Samim aşk yaşamaktadırlar. Samim Meral’e âşıktır ama Meral onun arkasından işler çevirmekte ve Feriha adında, yaşlı bir adamla para ve gösteriş için birlikte olan arkadaşına özenmektedir. Feriha, para ve gösterişi yaşlı adamla Paris’te yaşarken İstanbul’a döndüğünde Paris’in ihtişamını Meral’e anlatarak bu durumu etrafına gösterme çabasındadır.

İlerleyen zamanlarda Meral’e yaşlı bir adam talip olur. Meral, bu konu ve Samim arasında kalır. Feriha cemiyet tarafından, insanlar tarafından yaşlı bir adamla birliktelik içinde olduğu için sevilmemektedir. Ahlaki değerler karşı çıkmaktadır.

Samim ile Paris arasında gidip gelmekte olan Meral için tek çözüm Paris’e kaçmaktır. Bir gece hazırladığı kaçış planında abisi Ferhat tarafından kapısı üstüne kilitlenerek kaçışı engellenmiştir. Bu yüzden depresyona giren Meral için tek kurtuluş yolu intihar etmektir. İntihar notunu yazdıktan sonra hatasını anlar ve sıkıntıdan sigara içmek isterken çarşafa dökülen benzinin alev almasıyla yanarak ölür.

Meral’in annesi Necile, kızının öldüğünü öğrenmiş, fenalaşarak kalp krizi geçirmiş ve ölmüştür. O sırada çağırılan Samim Necile’ye yetişememiştir. Romanda bahsedilmeyen ise Necile, Samim’in eski sevdiği kadındır ve Meral bu ilişkiden olma çocuğudur. Samim yalnız kalmış ve her iki sevdiğini de aynı günde yitirmiştir.

Özetle,

Peyami Safa’nın okura hissettirmek istediklerini etkili anlatım biçimiyle ve üzücü bir sonla bitirmesi çoğu okurda etkili olmuştur. Romanda anlatılanlar ve olay örgüsü üstünde uzun süre düşünülmüş ve okuyucuya bir şeyler katması hedeflenmiştir.

Kaynaklar

https://omrylmz41.wordpress.com/2011/07/12/peyami-safa-yalniziz-romani-incelemesi/

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/685522

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/467540

https://edebiyatvesanatakademisi.com/kitap-ozetleri-ve-elestirileri/yalniziz-roman-inceleme-ve-ozeti-peyami-safa/33630


BENZER YAZILAR

Doğan Cüceloğlu: Hayatı, Kitapları ve Yazıları

2021 yılında, 16 Şubat'ta aramızdan ayrılan ve zamansız bir şekilde ölümü ile karşılaştığımız Doğan Cüceloğlu'nun yaşamı, eserleri ve okunmasını önerdiği 15 kitap.

Bir Yaradılış Efsanesi: Lilith

Kimilerine göre ilk feminist, kimilerine göre ilk cadı. Adem’den bir parça olarak değil, Adem'le yaratılan kadın olduğuna inanılan Lilith’in hikayesi.


Paylaş