Her yıl 10 Aralık’ta verilen, dünyanın en saygın ödüllerinden biri olan Nobel Ödülleri’nin nasıl ortaya çıktığını, Alfred Nobel’in hayatını, bilime katkılarını, Türk ve Dünya Edebiyatı’nda Nobel Edebiyat Ödülleri'ni inceledik.

Alfred Nobel Kimdir ve Bilime Katkıları Nelerdir?

Alfred Nobel, 21 Ekim 1833 tarihinde Stockholm’de, Andriette Ahlsell ve Immanuel Nobel’in üçüncü çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası her ne kadar eğitim alamamış olsa da kendi kendini yetiştirip inşaat sektöründe belli bir dönem mühendis olarak çalıştı, daha sonraysa kendi işini kurdu. Bu sektörde çalışırken birçok patlayıcı maddeyle tanışan babası, Alfred doğduğu sene iflas etmişti ve bu yüzden aile maddi sıkıntılar içerisindeydi.

İçerisinde bulundukları zor durumdan kurtulmak için ilk olarak 1837 yılında babası, sonrasındaysa 1842 yılında ailenin geri kalan üyeleri Rusya’ya taşındılar. Bütün bu gelişmeler olurken bir yandan da eğitim alması gereken Alfred Nobel, okula gidemedi ve özel hocalardan ders alarak eğitimini evde tamamladı. Aldığı dersler içeresinde en çok ilgisini çeken ders ise kimyaydı. Almış olduğu iyi eğitim sayesinde edebiyattan bilime birçok alanda bilgi sahibi olan Alfred; henüz 17 yaşındayken bile İsveççe, Rusça, İngilizce, Fransızca ve Almanca konuşabiliyordu. Bir yandan da -geçimlerini sağlamak için- annesi bir bakkal işletirken, babası da bir atölye açmaya karar verdi. Açılan atölye, su altı mayını yapılan bir yerdi. Bu işte oldukça başarılı olan Immanuel Nobel, özellikle 1853-1856 yılları arasında gerçekleşen Kırım Savaşı’nda Rus ordusuna birçok ürün satarak zenginleşti ve işlerini daha da büyüterek bir fabrika açtı.  

Alfred üniversiteye gitme çağına gelince, babası oğlunun kimya eğitimi almasını istedi ve onu yurtdışına gönderdi. İsveç, ABD, Almanya ve Fransa’ya giden Alfred, Paris’te iken ünlü kimyager T.J Pelouze ile tanıştı ve onun laboratuvarında çeşitli çalışmalar yaptı. Burada birçok maddenin içinde ilgisini en çok nitrogliserini çekti ve bu madde üzerine yoğun çalışmalar yapmaya başladı.

2 sene sonunda tekrardan Rusya’ya döndü ve çalışmalarına hız kesmeden devam etti. 1864 yılında çalışmalar yaptığı sırada laboratuvarda meydana gelen patlama sonucu kız kardeşi ve 4 kişi hayatını kaybetti. Bunun üzerine Stockholm’de çalışma yapması yasaklandı ve şirketleri kapatıldı. Daha sonra babası felç geçirince, Alfred 31 yaşındayken şirketin başına geçti ve yılmadan, tekrardan çalışmaya devam etti. İlk olarak -şirkette üretilen patlatma yağına talep fazla olduğundan- izin alarak Malaren Gölü yakınlarında yeni bir işyeri kurup çalışmaya devam etti. 1866 yılında nitrogliserini geliştirip dinamiti bularak patentini aldı. Sonrasındaysa “Balistit” adlı bir barut çeşidi ve dumansız barut dediği “İtici Barutu” buldu. Yaşamı boyunca 20 ülkede 90’dan fazla laboratuvar kurup 335 patentin sahibi olan Alfred Nobel, 1896 yılında geçirdiği beyin kanaması yüzünden vefat etti. Öldüğündeyse Fransa’da yayımlanan bir gazetede “Le merchand de la mort est mort (Ölüm taciri öldü.)” başlığıyla vefat haberi duyuruldu.

Nobel Edebiyat Ödülü Nasıl Ortaya Çıktı?

Hayatı boyunca hep barışı destekleyen Alfred Nobel, en önemli icadı olan dinamiti her ne kadar ekonomik anlamda gelişme yaşanması için bulsa da, bu ürün savaşlarda kullanılıp birçok insanın ölümüne yol açtı ve bu yüzden kendisi hep “ölüm taciri” olarak anıldı. Bunun vicdan azabını hep içinde taşıyan Nobel, ölmeden önce sahip olduğu 33.200.000 kronluk servetini -bu vicdan azabını dindirebilmek için- her yıl insanlık adına fizik, kimya, tıp/ fizyoloji, edebiyat ve barışa destek alanlarında önemli çalışmalar yapan insanlara ödül verilmek üzere Nobel Ödülleri kurumunun kurulması için bağışladı.

Bu ödüller temelde barışı desteklemek için verileceğinden; birçok insanın ölümüne yol açan ve açmaya devam eden birinin bu davranışı kabul edilemez görüşüyle, ilk başlarda toplumda tartışmalar meydana getirdi. Sonrasındaysa, 1900 yılında İsveç Hükümeti tarafından bu kurum kuruldu. İlk ödül 1901 yılında verildi. 1969 yılındaysa bu beş dala ek olarak bir de ekonomi alanında Nobel Ödülü verilmeye başlandı. Günümüzde her yıl 10 Aralık günü -Alfred Nobel’in doğum tarihinde- ödüller verilir.

Dünya Edebiyatı’nda Nobel Edebiyat Ödülü

Her yıl İsveç Komitesi’nde bulunan 5 üyenin seçtiği kişilere verilen Nobel Ödülleri; edebiyat alanında ilk olarak Fransız şair Sully Prudhomme’ye, "Çok nadir bulunan zekâ ve duygusallığın kaliteli kombinasyonu, artistik mükemmelliği ve yüksek idealizmin kanıtları bulunan kendine has şiirsel kompozisyonu” gerekçe gösterilerek verildi. Geçmişten günümüze toplamda 14 kadın bu ödülü kazandı.

1964 yılındaysa “Sözcükler (Les Mots)” kitabıyla ödül, Fransız filozof Jean-Paul Sartre’ye layık görüldü fakat kendisi bu ödülü reddetti. Bunun nedenini ise “Neden Reddettim” mektubunda: “Şahsi sebeplerim şunlar: Ben resmi payelere her zaman dirsek çevirdim. Siyaset, topluluk ya da edebiyat meselelerinde bir tutumu benimseyen yazar, bence kendi imkanlarını, yani kalemini ve kağıdını kullanmalıdır” sözleriyle dile getirdi.

Son olarak 2020 yılındaysa ödül “Yalın güzelliğiyle bireysel varoluşu evrensel kılan kusursuz şiirsel sesi” nedeniyle Amerikalı şair ve yazar Louise Glück’e verildi.

Türk Edebiyatı’nda Nobel Edebiyat Ödülü

Türk Edebiyatı’nda ilk olarak, Anadolu ve çevresini anlattığı romanlarıyla tanınan yazar Yaşar Kemal bu ödüle aday gösterildi. Sonrasındaysa 2002 yılında Leyla Erbil’in de adı aday gösterildi ve Erbil, edebiyatımızdaki Nobel’e aday gösterilen ilk kadın yazar oldu. 2006 yılında ise Orhan Pamuk, Nobel Edebiyat Ödülü alarak bu ödülü kazanan ilk Türk oldu.

Kaynakça

1)  Vanderbilt University. “Alfred Nobel.”

https://www.vanderbilt.edu/AnS/physics/brau/H182/Alfred%20Nobel.pdf 

2) Wikipedia. “Alfred Nobel.” Son güncelleme 22 Mart 2021.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Alfred_Nobel

3) Nicholls, Mark. “Alfred Nobel Founder of Nobel Prize.” (01 Mayıs 2019)

 https://academic.oup.com/eurheartj/article/40/17/1315/5482046 

4) Wikipedia. “Nobel Edebiyat Ödülü Sahipleri Listesi.” Son güncelleme 11 Şubat 2021.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Nobel_Edebiyat_%C3%96d%C3%BCl%C3%BC_sahipleri_listesi


BENZER YAZILAR

Virginia Woolf: İntihara Sürüklenen Bir Yaşam

Modernizmin öncülerinden olan feminist yazar Virginia Woolf’un ölümün kıyısında gidip gelen acı kayıplarla dolu yaşamı, özgür ruhlu aşkları, eserleri ve yaşama duyduğu karamsarlığa son verdiği intiharı.

Gizli Pandemi: Zihinde Yayılan Virüs

COVID-19’un psikolojik etkileri ve pandemi sonrasında bireylerin eski hayatlarına dönüşlerinde daha hızlı uyum sağlamaları için psikolojik dayanıklılığı artırmanın yolları.


Paylaş