Akli dengesini kaybetme noktasından, bir dünya klasiği yazarı haline gelen dahi yazar Balzac ve taşradan Paris'e uzanan biyografisi.

Honoré de Balzac adı ile tanınan yazar Honoré Balssa, 20 Mayıs 1799 Fransa/Tours doğumludur. Ailesiyle 4 yaşında iken yaşamaya başlayan Balzac, o zamana dek Aint Cyr köyündeki bir yetimhane tarafından büyütüldü. Orta sınıf bir aileye doğduğu için utanan yazar, ileriki yaşlarında hayranlık duyduğu burjuva gibi anılmak ve köylü kimliğinden sıyrılmak amacıyla ismine "de" ön takısını getirdi. Tüccar babasının ve bildiğimiz yazar kimliğinin aksine Balzac, Paris Sorbonne Üniveristesi'nde aldığı hukuk eğitiminden sonra çalışma hayatına çeşitli avukatlık bürolarında stajlar görerek başladı.

Fakat bu istemediği iş hayatındaki hevessizliği sonucu, çocukluğundan beri asıl ilgi alanı olan edebiyata yöneldi. 1819 yılında çıkardığı kendi çapındaki ilk trajedi eseri olan Cromwell isimli oyununda yeterince başarı yakalayamadı ve oyun yazarlığından vazgeçip ilk roman çalışmalarının temelini attı. Ancak her zaman büyük ilgi duyduğu edebiyat, ailesi tarafından pek de onaylanan bir uğraş değildi.

Maddi sıkıntıları bulunan aile için önemli olan bulundukları dönemin zorlukları nedeniyle oğullarının para getirisi olan gözde bir meslek icra etmesiydi. Bunun yanı sıra, yazarın ailesi ile ters düştüğü başka konular da vardı. Başkentte bulunup sanat ve edebiyatla iç içe olan Balzac, siyaseti de yakından takip edebilme fırsatı bulmuştu. Fransız İhtilali sırasında sol eğilimli bir akım olan Saint Simon Akımı yazarı çok etkiledi. Tam da bu noktada ailesiyle, özellikle liberal görüşlü babası ile epey fikir ayrılıkları yaşadı. 1825 yılında kız kardeşinin vefatından sonra edebiyata her zamankinden daha da sıkı sarıldı. Çünkü yazmak onun için bir kaçış yoluydu. Paris'e geri dönen Balzac, Arsenal Kütüphanesi yakınlarında bir oda kiraladı. O odadaki günlerini Hoffman'dan esinlenerek Le Peau De Chargin adlı kitabında fantastik biçimde anlattı. 

Balzac'ın Gözlem Yeteneği ve Yazılarındaki Realist Yaklaşım

Küçük yaşlarından beri yaşadığı karamsarlık, mutsuzluk ve yalnızlık duyguları, yazarı genellikle evlilikleri eleştirdiği ve çoğunluğunun kadın kahramanlardan oluştuğu olay örgüleri işlemeye itti. Tabanında kuvvetli bir felsefi belirlenimcilik bulunduran Realizm Akımı, Balzac'ın yazılarında ağırlıklı olarak gerçek ile bağlantılar bulundurmasına katkı sağladı. 30'lu yaşlarının başında edebi çevre de edinmesiyle birlikte 1829 yılında tarihi bir roman olan Les Chouans'ı (Köylü İsyanı) yazdı. İlk romanı olma özelliği taşıyan kitap için aylarca detaylı araştırma ve gözlem yapan Balzac için bu durum ayrıca tanınmasına da olanak sağladı ve entelektüel ortamlarda boy gösterdi. Yazarlığının maddi anlamda az getirisinin olduğu o yıllarda sürdürdüğü bohem yaşamını, popüler bir meslek haline gelmiş eleştirel gazete yazarlığı yaparak devam ettirdi. Özellikle 1836 yılında tamamladığı ve günümüzde bile hala okunmaya devam edilen romanı Vadideki Zambak oldukça ses getirdi. Tüm bu yaşananlar esnasında akli dengesini yitirme noktasına gelse de tatmin olma duygusunu yaşayamayan Balzac, eski ve yeni romanlarını 1830 yılından sonra üç bölüm altında toplamak istedi.

İsimleri; Örf ve Adet İncelemeleri, Felsefi İncelemeler ve Çözümleyici İncelemeler olan tasarı,1840 yılında 12 cilt halinde Dante Alighieri ilhamı ile İnsanlık Komedyası başlığı altında yayınlandı. Kitabını yayınlama arzusu yazar için finansal kaynak ihtiyacı ve borç anlamına gelse de, İtalya seyahatleri ve Versailles'dan mülk satın almak gibi lüks girişimlerinden de geri kalmadı.

Aynı dönem içinde sürekli olarak isimsiz mektuplar almaya başladı. Söylediğine göre Ewelina Hanska adındaki genç kadın büyük bir Balzac hayranıydı. Polonyalı ve soylu bir kadın olan Ewelina refah bir yaşam sürmekteydi ancak evliydi. Eşi depresyondan muzdarip bir adam olan Ewelina, günlerini Balzac eserlerini okuyarak ve ona anonim mektuplar göndererek geçiriyordu. Yaklaşık bir sene sonra Ewelina ve Balzac İsviçre'de yüz yüze tanıştılar ve aşık oldular. Maddi anlamda sıkıntı çeken Balzac, borçlarını arkasında bırakarak eşinin vefatı üzerine Ewelina'nın Polonya'daki şatosuna yerleşti. Sevgilisinden oldukça ilham alan Balzac, "Serephita" isimli romanında Ewelina'ya dayanan karakterler bulundurdu. Fakat Ewelina'nın küçük kızı ve miras meseleleri nedeniyle evlenemeyen çift bir süre mecburi ayrılık yaşadı.

O sırada kendini güvence altına alabilmek adına  Ewelina çareyi bir kont ile evlenmekte buldu. Zor günler geçiren Balzac ağır bir kalp krizi atlattı ve 9 sene sonunda nihayet Ewelina ile evlenmeyi başardılar. Birlikte Paris'e taşındılar ancak bronşit ile kalp yetmezliği yaşayan Balzac, evliliklerinden 5 ay sonra aniden vefat etti. Leydi Ewelina ise bu ani vefatın ardından bir daha asla evlenmedi.

Leydi Ewelina Hanska

Vadideki Zambak'ın Arkasındaki Mesaj Nedir? Vadideki Zambak nasıl Bir Dünya Klasiği Haline Geldi?

Platonik ve umutsuz bir aşkın işlendiği ünlü eser 1809-1836 yıllarında Fransa'nın taşra bir bölgesinde geçer. Baş karakterler diğerlerinden farklı olarak bu kez sıradan insanları değil soylu bireyleri içerir. 19. yüzyılın romantizm ve realizm akımının ortak bir ürünü olan bu roman, Balzac'ın detaylı gözlemciliği doğrultusunda ortaya çıkmıştır. Romanlarında Realizm'in yanısıra şirsel dili ve detaylı tasvirleri ağır basan Balzac, bu yüzden romancılığın Shakespeare'i olarak anılmakta.

Gündelik gözlemlerinin yanı sıra eleştirel açıdan incelendiğinde, romanda Balzac'ın gençlik yaşantısından kesitlere de yer verdiği düşünülmektedir. Yaşadığı süre zarfında hayatının kadını arayan Balzac gerçek aşkı nihayet Ewelina'da bulmuştu. Mektuplaştıkları dönemlerde annesinden bir "canavar" sıfatıyla bahseden yazar, ailesinin yaşattığı zoraki eğitim baskısı, yatılı okullar ve pansiyonlarda geçen hem gençlik hem de çocukluk günlerini romandaki baş karakter Félix de Vandenesse üzerinden bire bir özetliyor. Tıpkı erken yaşlarda ayaklarının üstünde durabilme ve kendi özgürlüğünü ilan edebilme amacı güden Balzac gibi romanda Félix de Vandenesse de aynı yoldan ilerliyor.

Balzac ile benzer olarak Félix de ailesi tarafından eğitim baskısıyla evden ve sevgiden uzak yetiştirilmiştir. Ve pek de tesadüfi değildir ki günün birinde evli ve çocuklu olan bir kontese aşık oluverir. Kendinden yaş ve mevki olarak da uzak olan kontes için çaba sarf eden Félix aşkına karşılık bulur ancak kontes için önceliği küçük çocuklarıdır. Ve tıpkı Balzac ile Ewelina gibi mektuplaşmaya başladıkları zaman kontes ölümünden hemen önce Félix'e sevgisini itiraf eder. Félix ise sevgilisini kaybetmenin verdiği keder duygusuyla yaşamına yalnız biçimde bunu kabullenmeye çalışarak devam eder.

Romanının ilk yayımlandığı dönemde üzerinde çok titizlikle çalıştığından bahseden Balzac, eseri için çok umutlu olsa da başlarda hedeflediği satışı yapmayı başaramadı. Ancak soylu kesimden oluşan karakterler ve gerçekle bağdaşabileceği düşünülen olay örgüsü, dedikodulara sebep olarak dönemin Fransa'sında yankı uyandırdı ve sonraları en büyük romantik öykülerden biri olma ünvanına erişti. Hayranı olduğu soylu sınıfın yüzeysel kısımdan görünen kusursuz yaşantısının altındaki sorunları cesurca eserlerine dökmesinin de Vadideki Zambak'ın popülerleşmesinde payının bulunduğu düşünülüyor.


BENZER YAZILAR

Tükenmişlik (Burn-out) Sendromu

21. yüzyıl toplumunda en sık görülen psikolojik sendromlardan biri olan tükenmişlik sendromunun tanımı, nedenleri, evreleri, bu sendromu önlemenin yolları ve tedavi yöntemleri.

Edebiyat Festivalleri: Ubud Yazarlar ve Okurlar Festivali

Dünyadaki en önemli edebi küresel edebi etkinliklerden biri olan Ubud Festivali’nin ayrıntıları ve tarihçesi.


Paylaş