Türk dizi sektörünün genişlemesiyle birlikte, popüler kültüre, dizi üretebilmek için artık uyarlama diziler ekranlarda yerini alıyor. Şu an televizyonda izlediğimiz dizilerin %90’ı uyarlama dizilerden oluşuyor. Bu yazımızda, yabancı versiyonlarından alınarak Türk versiyonuna uyarlanan iki diziyi, orijinal hallerine de değinerek; Türk toplumunun sosyolojik yapısı üzerinden bir değerlendirme yapacağız.
Neden Uyarlama Yapmayı Tercih Ediyoruz?
Popüler kültür etkisiyle giderek artan televizyon dizisi izleme oranı, yapımcıları, yabancı versiyonları çok izlenmiş olan dizileri, Türk versiyonuna uyarlamaya yöneltiyor. Hızlı bir şekilde yeni içerik üretmenin zorluğundan yakınarak hep aynı minimalde diziler yapmak istemeyen yapımcılar, tutmuş olan bir dizi üzerinden ilerlediklerinde, popüler kültürün tüketicisi olan bireyleri ekran başında tutabiliyor.
Uyarlama Dizi Yapmanın Riskleri
Öncelikle uyarlaması yapılan dizi, kendi kültürüne ait özellikleri taşıyacaktır. Toplumsal yapısı, toplumun ilişkilere bakış açısı, toplumun cinsiyete bakış açısı vb. birçok özellik, dizinin çekildiği topluma özgündür. Bir uyarlama dizi yapıldığında, o diziden alınan toplumsal özellikler, Türk toplumunun yapısına göre revize edilir. Ancak bu her zaman tutmaz ve orjinalinden kopuk bir konu ortaya çıkabilir. Bu durumda özgünlüğünden koparılmış olan dizi, bir anda yepyeni bir formatta ekranda olabilir ve orijinalini izlemiş ve onu sevmiş olan izleyici için, bu hoş bir durum değildir.
İkincisi, dizi birebir yapılırsa, kesinlikle izleyiciden bu konuda eleştiri alır. Biraz farklılık katsaydınız diyen bir kitle ortaya çıkacaktır ve aslında orijinaline bağlı kalındığından, dizinin sonu veyahut bir sonraki bölüm ne olacağı az çok bellidir. Bu da izleyicideki merak duygusunu azaltan bir etken olacaktır. Tam tersini yaparak, senaryoya ufak farklılıklar katıldığında ya da yukarıda bahsettiğimiz gibi Türk toplum yapısına göre etmenler eklendiğinde, dizi olduğu formattan çıkacağı için, sadece ‘’özenti’’ olarak nitelendirilebilirsiniz. Bu yüzden, senaryoya yaklaşımda bu detaylar göz önünde bulundurulmalıdır.
Uyarlama dizinin riskleri bulunsa da bir taraftan baktığımızda zaten tutmuş olan bir senaryo üzerinden uyarlama yaptığınız için, nasıl olduğu merak edilip izlenme oranı artabilir. Hele ki ilk bölümden izleyiciyi diziye bağlayacak noktalar yakalanırsa, eleştirilerin yanı sıra izlenme oranı yüksek olacaktır.
1-) Sadakatsiz / Doctor Foster
Yayınlanmaya başladığı günden beri her hafta dillerden düşmeyen ve hafızalarda yer edinmiş dizi Sadakatsiz, İngiliz yapımı Doctor Foster dizisinden uyarlamadır.
Başrollerinde Cansu Dere, Caner Cindoruk ve Melis Sezen’in yer aldığı Sadakatsiz dizisinde, Asya (Cansu Dere), kocası Volkan’ın (Caner Cindoruk) onu aldattığından şüphelenerek birkaç ipucu izlemeye başlar ve sonunda Volkan’ın, kendisini Derin ile (Melis Sezen) aldattığını ortaya çıkarır. Bu süreci ve süreç sonrasında yaşananları ekranlara yansıtan dizinin orijinaliyle birebir ilerlediği düşünülüyor. Ancak şu an sezon finali yapan dizinin yeni sezonunda da birebir ilerleyeceği tartışılan bir konu. Çünkü orijinaline göre Derin, intihar ederek ölüyor. Türk versiyonunda diziyi uzatmak için, bu durum ertelenebilir ve araya yeni olaylar katılabilir.
Dizinin detaylı incelemesine buradaki yazımızdan ulaşabilirsiniz.
Doctor Foster'da da Sadakatsiz’de olduğu gibi, kocası Simon'un (Bertie Carvel) gizli bir ilişki yaşadığından şüphelenen Doktor Gemma Foster’ın (Suranne Jones) kocasını yakalaması üzerinedir.
2-) Bizim Hikaye / Shameless
Bizim Hikaye, başrollerini Hazal Kaya, Burak Deniz ve Reha Özcan’ın paylaştığı, Shameless isimli çok ses getiren diziden uyarlama olan bir Türk uyarlama dizisidir.
Orijinalinde, yoksul bir semtte yaşayan bir ailenin hayatta kalma mücadelesi, hem alkolik babalarıyla uğraşmaları hem de kardeşlerden her birinin ayrı bir sorun çıkarmasıyla birlikte esprili bir dille anlatılıyor. Ancak orijinalinde son derece müstehcen sahneleri olan bu dizi, elbette Türk toplumuna göre revize edilmiş ve böyle sahnelere yer verilmemişti. Bu durum sosyal medyada, daha dizi çıkmadan önce bile çok eleştirilmiş ve uyarlamanın nasıl olacağı merakla beklenmişti. Özellikle bu dizide, yazının başında bahsettiğimiz senaryonun çok farklılaşması durumunu görebiliriz.
Dizi başta çok eleştirilse de sonradan toplumumuza göre yapılabilecek en iyi uyarlama olduğu söylendi ve izlenme oranları yüksek seviyede kaldı.
Sonuç Olarak
Toparlayacak olursak, uyarlama diziler yapılırken özellikle toplumsal yapının göz ardı edilmemesi ve uyarlamanın bu özelliklere göre yapılması gerektiği unutulmamalıdır. Birçok uyarlama dizi, ya aynısı olduğu için ya da hiç benzemediği için eleştirilir. Ancak yine de izlenme oranları yüksektir ki uyarlama diziler yapılmaya devam edilir. Hali hazırda ekranlarda olan birçok dizi uyarlamadır ve bu böyle devam edecektir. Belki de hiçbir yapımcı risk almak istemiyordur ve Türk toplumunun dizilerde ne görmek istediğini biliyordur.
Uyarlama dizileri, daha çok ekranlarda göreceğiz gibi gözüküyor, keyifli izlemeler!
BENZER YAZILAR
Bir Durum Komedisi: Brooklyn Nine-Nine
Brooklyn Nine-Nine karakoluna bir ziyarete çıkalım ve sevilen komedi dizisinin karakterlerine daha yakından bakalım.
Satranç Dünyasında Bir Devrim "The Queen's Gambit"
Henüz çocukken satrançta büyük bir yeteneği olduğu keşfedilen Beth Harmon’un, nasıl dünyaca ünlü bir oyuncu olduğunun hikayesini anlatan mini diziyi sizler için inceledik.