Akademi kelimesinin kökeni
Yunan tarihçi, biyografi ve deneme yazarı olan orta dönem Platoncu Plutarhos (MS 46 - 120?), Atina Kralı Theseus’un biyografisinde; kralın dul kaldıktan ve 50 yaşına geldikten sonra güzel Helen’i kaçırdığını ve Helen’in ikiz kardeşleri Castor ve Pollux’un öfkelenip kız kardeşlerini kurtarmak için Attika’yı (Atina ve çevresini kaplayan tarihi bölge) işgal ettiğini ve Atina’yı yok etmekle tehdit ettiğini söylemiştir.
Academus, ikiz kardeşlere Helen’in bugünkü Kapandriti şehrinde gizlediğini söyledi ve şehri yok olmaktan kurtararak büyük bir halk kahramanına dönüştü. Bir kurtarıcı olarak şehir tarafından saygı gördü. Sadece halk içinde değil, Atina’nın düşmanları tarafından da saygı görmüştür ve ileride olacak savaşlarda Spartalılar Attika’yı işgal ettiklerinde Academus’a ait topraklara saygı duymuş ve atalarının bu kahramana olan minnettarlığını hatırlamışlardır.
Bu arazi parçası daha sonra doğu çınarları ve zeytin tarlalarıyla süslenmiştir ve Academia adını almıştır. Academus öldükten sonra bu ağaçlıkların arasına gömülmüştür.
Academus’un adını taşıyan yerin sınır taşı. (Pictorial Dictionary of Ancient Athens, sf. 47)
Atina şehir surlarının dışında olan bu koru içinde Platon, takipçileriyle sohbet etti, onlara ders vermeye başladı ve MÖ 387’de 40 yaşında iken bugün Eski Akademi olarak bilinen okulu kurdu.
Platon Akademisi
Platon’un Akademisi'nde matematik, doğa bilimleri, siyaset felsefesi, edebiyat ve din ve birçok şey ile ilgileniliyordu. Öyle ki bu konularda birbirleriyle Platon önderliğinde tartışan kişiler ileride tüm bilim dallarını sarsacak ve çok bilgili bilim adamlarına dönüşeceklerdi.
Platon Akademisi'nin öğrencileri
Bu kişilerden en önemlileri Demokritos, Anaksagoras, Empedokles, Ksenofanes, Aristoteles, Spevsippos, Parmenides’tir. Örneğin Platon’un öğrencisi Aristoteles, 17-18 yaşlarında Akademi’ye katılmış ve yirmi yıl kadar orada kalmıştır.
Aristoteles ve ilgilendiği bilim dalları
Aristoteles’in ilgilendiği dallar sırasıyla fizik, metafizik, tiyatro, müzik, politika, etik, biyoloji, zooloji, şiir, retorik, hükumet gibi çok geniş kapsamlı bilim dallarıydı.
Ayrıca Akademi’ye çok uzaklardan, hatta Babil’den bile gelen öğrenciler olmuştur. Örneğin şimdiki Muğla’nın Datça ilçesinde doğmuş ve uzun süre doğuda yaşamış olan Knidoslu Eudoxus’un Akademi’ye katılmasıyla, okulun doğudaki etkisi artmıştır. Düşünce dünyasının en önemli yeri olan bu okul çok uzun süre büyük önem taşımıştır.
İtalyan ressam Raffaello Sanzio tarafından 1509-1511 yılları arasında yapılmış, Atina Okulu adlı fresk.
Platon'un ölümünden sonra akademi
Platon MÖ 347’de 80 yaşında öldüğünde Akademi’yi ilk olarak Speusippus 8 yıl yönetmiştir. Ardından Senokrates, Polemon, Crates ve Arkesilaos Akademi’yi MÖ 240 yılına kadar yönetmişlerdir.
Birçok farklı filozofun daha yönetiminden sonra Akademinin tartışmasız son başkanı olarak Larissa’lı Philo okulun başına geçmiştir. Ancak MÖ 88 ve MÖ 63 yılları arasında süregelen Roma ve Pontus Krallığı arasındaki Mithridatis Savaşları yüzünden Akademi büyük hasar gördü ve Philo, öğrencisi Cicero’nun Roma’da ders verdiği haberini alınca Roma’ya gitti.
Platon Akademisi'nin Kapatılması
6. Yüzyıl'ın başlarında Bizans İmparatoru Justinianus, Akademi’yi Pagan okulu olduğu gerekçesiyle kapatmıştır. Justinianus’un ve Hristiyanların baskılarından kaçan öğretmenler ve öğrenciler, Sasani İmparatorluğu’nun düşünce üretim merkezi ve sonrasında Cündişapur Akademisi olarak adlandırılacak tıp okuluna sığınmışlardır.
Bilim ve felsefe merkezinin Atina'dan Bağdat'a taşınması
Bu dönemden sonra Yunan filozofları beyin göçleri ile, bilimin ve felsefenin merkezini Atina’dan Bağdat’a taşımıştır. Justinianus’un, istemeden de olsa Bizans İmparatorluğunun en büyük rakibi olan Doğu medeniyetlerinin güçlenmesine, Akademi’yi kapatarak yol açmıştır. Platon’un Akademisi’nin 529 yılında kapatılması bilim dünyasında Ortaçağ’a geçişteki en önemli adımlardan birisi olarak kabul görür.
İslam'da Akademi
Yunanistan’daki Akademi’nin kapatılmasından sonra doğuya kayan bilim, oradan tüm dünyaya yayılmıştır. Doğu imparatorluklarının güçlenmelerine yol açmış ve savaşlar ile çok daha fazla uygarlıklara ulaştırılmıştır.
İslam uygarlıklarında Platon’a büyük saygı duyulurdu ve Arapça’da “p” harfinin sessizi bulunmadığı ve yan yana iki sessiz harfin zor söylenmesi nedeniyle İslami literatürde Platon’a başlarda Felatun derken daha sonra yaygın olarak Eflatun denilmiştir.
İran
İran’ın coğrafi konumu hem batıdan hem de doğudan kültürleri ve fikirleri benimsemesine neden oldu. Büyük İskender’in İran’ı işgalinden sonra kurduğu Helenistik şehirlerdeki Yunan okullarında eğitimin önemi doğuda iyice artmıştı.
asaniler döneminde ise Süryanice dili, Yunanca ile rekabet eden, ülke yönetiminin ve entelektüellerin önemli bir dili haline geldi. Musul, Hire ve Harran (Pisagor okulu ile ünlüdür) gibi birçok şehirde yükseköğrenim merkezleri kuruldu.
Ancak İran’daki en önemli bilim merkezlerinden biri olan Gundişapur Akademisi, Müslümanların Bağdat’ı önemli bir bilim merkezi olarak yeniden tasarlamalarına ve Şam’daki, dünyanın ilk İslam hastanesi olan Darüşşifa veya Bimaristan’ı kurmalarına vesile olmuştur.
İslam Dünyası'nın ilk üniversiteleri
İran dışında Fas’ın Fes şehrinde 9. Yüzyılda Karaviyyin Üniversitesi, 10. Yüzyılda Kahire’de El-Ezher Üniversitesi, 12. Yüzyılın başlarında Mali’deki Timbuktu Üniversitesi kuruldu.
Bu kurumlar İslam’ın parlayan yıldızlarıydı. Ardından ilk Medrese de 1227 yılında Abbasi Halifesi el-Mustansir tarafından Bağdat’ta kuruldu. Bağdat kütüphanesi çok önemliydi. Öyle ki kütüphanede 80 bin ciltlik bir koleksiyon olduğu ve ayrıca koleksiyonun 400 bin cilde ulaştığı söylenir.
Büyük Bağdat Kütüphanesi. İslam alimleri burada İslam Altın Çağı’nın temelini atmışlardır.
Modern anlamda Akademi
Bugün birçok ülkede adında akademi geçen kurum vardır. Paris’teki Fransız Akademisi bunların en önemlisi ve en ünlüsüdür. Günümüzdeki akademilerde bilim insanları, sanatçılar veya yazarlar, kendi alanlarıyla ilgili araştırmalar yapmaları için devlet tarafından finanse edilirler. Bazı akademiler, adlarında akademi kelimesini bile barındırmaz. İngiliz Kraliyet Topluluğu buna bir örnek.
Modern akademilere katılabilir miyim?
İngiliz Kraliyet Topluluğu'nda üyelik, diğer üyeler tarafından seçilen veya hükümet tarafından atanabilen, ilgili alandaki seçkin kişilerden oluşur.
Yani Platon’un Akademisi'ne benzer şekilde seçkin kişiler seçiliyor. Esasen okul veya kolej bile değildir. Ancak bazen öğretim kollarıyla işbirliği yapabilirler. Finlandiya’da bu yüzden iki ayrı akademi bile vardır.
Finlandiya Akademisi, hükümet tarafından işletilen bir finansman kuruluşudur, Suomalainen Tiedeaktemia (Finlandiya Bilim ve Edebiyat Akademisi) ise tıpkı Platon Akademisi gibi entelektüellerin tartıştığı, learned society denilen topluluktur.
İngiliz Kraliyet Topluluğu olan Royal Society’nin Londra’daki genel merkezi.
Özet olarak akademi nedir?
Antik Yunanistan’da Truva Savaşı'nda kan dökmeyi engellemek için savaş sebebi olan Helena’yı işgalcilere teslim eden ve ülkesinin harap olmasını engelleyen Academus’un anısına topraklarına verilen isimdir.
Yunanca “sessiz bir yer” anlamına gelir. Sonrasında Platon bu koruda öğrencilerine ders vermekte ve Akademi adında bir okul açmaktadır. Çeşitli bilim ve felsefe eğitimi gören öğrencileri ve Platon, günümüz biliminin temeline buradan yön vermiştir.
Sonrasında asırlarca okullarda ve yükseköğretim kurumlarında pek çok topluluk adlarında “akademi” kelimesini kullanmayı seçmiştir. Ayrıca Akademi kelimesi dans ve benzeri çeşitli ticari eğitim okullarına kadar fütursuz bir şekilde kullanılmıştır.
Kaynaklar:
https://en.wikipedia.org/wiki/Academy
BENZER YAZILAR
Dijital Fenomen: Lil Miquela
Sosyal medyada fenomen olan sanal bir isim, yer aldığı çalışmalar ve pazarlama dünyasının geleceği
Big Bang ve Dünya ile İlgili Teoriler
Yaşadığımız Dünya’da sayamayacağımız kadar canlı türü yaşıyor. Her şeyin temeli olan yaşam nasıl başladı?