Çok az canlının yaşamını sürdürebildiği dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü bilinen en büyük mikrobiyalitlere ev sahipliği yapıyor.

Van Gölü 3 Bin 712 kilometrelik yüzey alanına sahip ve bu özelliği de onu Türkiye’nin en büyük gölü yapıyor. Diğer bir yandan da bilim dünyası adına heyecan verici keşiflere ev sahibi konumunda.

Dünyanın Bilinen En Büyük Mikrobiyaliti

Araştırmacıların dünyanın en büyük mikrobiyalitlerine rastladığı Van Gölü’nde geçtiğimiz yıllardan itibaren başlatılan çalışmalarda gelinen nokta bir hayli heyecan verici. Dalış eğitmenleri ve dalgıçların içinde bulunduğu araştırma ekibi 70 bin yaşında olduğu tahmin edilen ve 23,4 metre boyundaki dünyanın en büyük mikrobiyalitini tespit ettiler.

Dalış eğitmeni Serkan Ök ve bu keşfin görüntülenmesini sağlayan sualtı görüntü yönetmeni Tahsin Ceylan’nın yaptıkları dalış sırasında bulunan mikrobiyalit, yine Van Gölü’nde bulunan 18 metre boyunda olan ve 50 bin yaşındaki eski mikrobiyalit rekorunun yerini almayı başarmış durumda.

Mikrobiyalit Nedir ve Nasıl Oluşur?

Mikrobiyalitler göldeki en ilginç yapılardan biri elbet ki. Mercan kayalıkları andıran mikrobiyalitler, siyanobakteriler ve bazı alglerin fotosentezi ve suda kalsiyum karbonat çökeltmeleri ile oluşuyor. Çökeltiler büyüdükçe ise bu keşfe değer yapıları meydana getiriyor. Mikrobiyalitlerle ilgili çalışmayı Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nden Prof. Mustafa Sarı ve ekibi yürütüyor ve bu çalışmalar hız kesmeden devam ediyor.

Örneğin; yapılardan su çıkışı kuramsal olarak bilinse dahi görüntüleme çalışmaları yapılmamıştı. Geçtiğimiz yıllarda ekip bu görüntülemeyi de yaptı. Eski dönemlerde  yapılan çalışmaların desteklediği düşünce çatlaklardan sızan suyun yukarıya doğru çıkarken zaman içinde dağıldığı, bu dağılmayla birlikte mikrobiyalitin dallandığı, tepe noktaya varıncaya kadar da su içinde ayrımı yapılamayacak kadar zayıfladığı yönündeydi. Prof. Dr. Sarı ekibi ile tepe noktalarından su çıkışını video ve fotoğraflarla çalışmalarını destekleyecek şekilde kanıtladılar. 

Van Gölü'ndeki Mikrobiyalitler

Tübitak Bilim Genç’in Prof. Dr. Mustafa Sarı ile geçtiğimiz senelerde yapmış olduğu röportajda Prof. Dr. Mustafa Sarı: "1 Haziran 2013 tarihinde, Dünya Serbest Dalış Rekortmeni Şahika Ercümen’in Van Gölü’nde paletsiz serbest ağırlık 61 metre dünya rekoru denemesinin antrenmanları esnasında Tahsin Ceylan ve Murat Kulakaç tarafından Akdamar Adası çevresinde çok sayıda keşif dalışı yapıldı.

Dalışlar esnasında iki noktada yeni mikrobiyalit kolonilerine rastlanıldı ve bu kolonilerin video ve fotoğrafları çekildi. Ekim 2015’te daha sistemli bir çalışma ile beş noktada daha mikrobiyalit kolonileri bulduk. Son bulunan mikrobiyalit kolonileri öncekilerden çok daha geniş alanlara (birbiri ile bağlantılı şekilde 3-4 km² kadar) yayılmış durumda" olduğunu belirtti.

Van Gölü'ndeki Mikrobiyalit Çalışmaları

Prof. Dr. Mustafa Sarı sözlerine mikrobiyalitler hakkında nasıl çalıştıklarından bahsederek devam etti “ Mikrobiyalitlerin tamamen sualtında bulunması, üzerlerinde çalışmayı zorlaştırır. Bundan dolayı mikrobiyalitlerle ilgili çok az araştırma vardır. Ayrıca Van Gölü’nün yüzey rakımı 1650 metre civarındadır ve bu gölde yapılan dalışlar yüksek irtifa dalışı olarak adlandırılır. Yüksek irtifa dalışı, denizlerde yapılan dalışlara göre çok daha risklidir.

Mikrobiyalitlerle ilgili yapılacak her türlü çalışmada dalış gerektiği için yüksek irtifa dalışında mutlaka uzman dalgıçlara ihtiyaç var. Mikrobiyalitin tahmini yeri akustik ölçüm cihazları ile tespit edildikten sonra, uzman dalgıçlar dalış yaparak mikrobiyalit kolonisi bulunup bulunmadığını belirler, varsa koloninin genişliği ile yüksekliğini ölçerler”.

Peki mikrobiyalitler Van Gölü’nde hangi kısımalarda konumlanmış şekilde?Röportajda bu soruyu “Van Gölü’nde görülen büyük mikrobiyalitler, kalsiyum bakımından zengin suların çıktığı bölgelerde oluşuyor. Van Gölü’nde şimdiye kadar tespit edilen mikrobiyalit kolonilerinin nerelerde bulunduğunu harita üzerinde görebilirsiniz.” şeklinde cevaplayan Prof. Dr. Sarı ayrıca çalışmalara devam ederken dört aşamalı bir yol izlediklerinden de bahsediyor.

Van Gölü'ndeki Mikrobiyalit Çalışmalarının Tarihi

Elbet ki akla gelen ilk sorulardan biri de mikrobiyalit çalışmalarının ilk olarak nasıl başladığı oluyor. Bu konudan da bahseden Prof. Dr. Mustafa Sarı “Van Gölü mikrobiyalitlerinden ilk kez 1957 yılında bahsediliyor. Sonra 1991’de “Dünyanın bilinen en büyük mikrobiyalitleri Van Gölü’nde keşfedildi” üst başlığı ile Nature dergisinde bir makale yayınlanıyor.” sözleri ile çalışmaların ne kadar eski yıllara dayanmış olduğunu görmüş oluyoruz.

Eski çağlarda yaşadığımız gezegende fazlaca bulunan mikrobiyalitler günümüzde çok az yerde ve belirli sayılarda bulunuyor. Van Gölü ise dünya üzerindeki en büyük mikrobiyalitlere ev sahipliği yapıyor. 

Kaynaklar: 

https://bilimgenc.tubitak.gov.tr/makale/van-golunun-dev-mikrobiyalitleri , https://haberglobal.com.tr/yasam/dunyanin-en-buyuk-mikrobiyaliti-van-golu-nde-goruntulendi-70-bin-yillik-olabilir-7423?sayfa=6 , https://tr.sputniknews.com/foto/201909251040253817-en-buyuk-mikrobiyalitler-van-golunde-goruntulendi-tahminimize-gore-68-70-bin-yasinda/

 


BENZER YAZILAR

Amerika'nın en kurak yerinde "Çiçek Patlaması"

Amerika’nın en kurak bölgesi olan Ölüm Vadisi çevresinde binlerce çiçeğin aynı anda açışının fotoğraflarına bakıyorsunuz. Bu kurak bölge 2016 yılından beri her Nisan ve Mayıs aylarında çiçek tarlasına dönüşüyor. 

Onur Ayı : Sevgi Sevgidir

Onur Ayı nedir? Stonewall Ayaklanması ve Pride tarihi


Paylaş